Jacques Derrida, Batı düşüncesinin yerleşik epistemolojik ve ontolojik temellerini radikal eleştirilere tabi tutarak, bu temellerin ötesine geçen alternatif düşünme biçimi geliştiren özgün bir filozof olmuştur. Onun felsefi özgünlüğü, hakikat olarak sunulan düşünsel yapıların ardındaki ideolojik ve epistemolojik varsayımları, metin ve dil çözümlemeleri aracılığıyla sistematik biçimde sorunsallaştırmasında temellenmiştir. Derrida felsefi, kültürel ve siyasal düzeyde, kavramların ve anlamların sabit olmadığını, aksine her zaman bir çelişki ve erteleme barındırdığını savunmuştur. Bu anlayış, özellikle onun yapısöküm yaklaşımında somutlaşmıştır. Yapısöküm, anlamın sabit ve belirli olmadığını, tersine metnin içinde var olan içsel gerilimlerin ve çelişkilerin anlamı ürettiğini öne sürer. Bu da Derrida'nın düşüncesini geleneksel düşünce biçimlerinin ötesine taşır. Ancak, Derrida'nın geliştirdiği bu düşünceler, kimi çevrelerce siyasal ve toplumsal değerleri altüst eden, bireyi nihilizme sürükleyen ve politik bilinçsizliği teşvik eden bir yaklaşım olarak değerlendirilmiştir. Derrida'nın düşüncesine yönelik bu tür eleştiriler genellikle onun çok katmanlı ve etik sorumluluk taşıyan yaklaşımını göz ardı etmektedir. Bu çalışma, Derrida'nın felsefesinin derinliğini ve bağlamını göz önünde bulundurarak, kavramsal ve düşünsel bütünlüğünü, siyasal boyutlarıyla birlikte analiz etmeyi ve bir filozof olarak gerçek amacını açıklığa kavuşturmayı hedeflemektedir.
Derrida Différance Yapısöküm Siyaseti Öteki Etik Sorumluluk.
Jacques Derrida is an philosopher who radically critiques the established epistemological and ontological foundations of Western thought and develops an alternative way of thinking that transcends them. His philosophical originality in his systematic problematization of the ideological and epistemological assumptions underlying intellectual structures presented as truth through textual and linguistic analysis. At philosophical, cultural, and political levels, Derrida argued that concepts and meanings are not fixed but, on the contrary, always contain contradictions and deferrals. This understanding is particularly embodied in his deconstructionist approach. Deconstruction posits that meaning is not fixed or determinate, but rather that the internal tensions and contradictions within the text generate meaning. This elevates Derrida's thought beyond traditional forms of thought. However, these ideas developed by Derrida have been interpreted by some as an approach that subverts political and social values, drives individuals toward nihilism, and fosters political unconsciousness. Such critiques of Derrida's thought often overlook his multilayered and ethically charged approach. This study, considering the depth and context of Derrida's philosophy, aims to analyze its conceptual and intellectual integrity, including its political dimensions, and to clarify his true purpose as a philosopher.
Derrida Différance Deconstruction Politics The Other Ethical Responsibility
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Sistematik Felsefe (Diğer), Politika ve Yönetim (Diğer) |
| Bölüm | Araştırma Makalesi |
| Yazarlar | |
| Gönderilme Tarihi | 10 Eylül 2025 |
| Kabul Tarihi | 22 Aralık 2025 |
| Yayımlanma Tarihi | 29 Aralık 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 6 Sayı: 2 |