al-Qā’im bi-Amr Allāh spent the first half of his caliphate (1031-1055) under Buwayhid rule. In this period, when the Buwayhids were weakening, the caliph invited the Seljuk sultan Toghrïl Beg to Baghdād and got rid of both the Buwayhids and Arslan al-Basasīrī’s domination. However, this time the Seljuks took over the political sovereignty. Until the death of Toghrïl Beg, al-Qā’im did not react to this situation. However, relations between the two sides became tense, regarding Toghrïl Beg’s marriage to Sayyida Khatun, the daughter of al-Qā’im. After the death of the sultan in 455/1063, al-Qā’im tried to establish his own authority by not reciting khutbahs on behalf of any political authority in Baghdād. al-Qā’im even minted coins in his own name. al-Qā’im tried to attract local rulers to his side in order to completely seize authority, but some of Sharaf al-Dawla Muslim's activities caused disturbances. As a result of the unfavorable developments in Baghdād, which was deprived of a strong political authority, the caliph accepted the Seljuk rule again by reciting khutbah in the name of the Seljuk sultan Alp Arslan. This article aims to discuss the activities of al-Qā’im to re-establish the ‘Abbāsid authority after the death of Toghrïl Beg.
‘Abbāsids Seljuks al-Qā’im bi-Amr Allāh Toghrïl Beg Alp Arslan
el-Kâ’im Biemrillâh, hilâfetinin ilk yarısını (1031-1055) Büveyhî hâkimiyeti altında geçirmiştir. Büveyhîlerin iyice zayıfladığı bu dönemde halife, Selçuklu sultanı Tuğrul Bey’i Bağdâd şehrine davet ederek hem Büveyhîlerden hem de Arslan el-Besâsîrî’nin tahakkümünden kurtulmuştur. Bununla birlikte siyasî hâkimiyet, bu kez Selçukluların eline geçirmiştir. Tuğrul Bey’in ölümüne kadar el-Kâ’im, bu duruma herhangi bir tepki göstermemiştir. Ancak Tuğrul Bey’in, el-Kâ’im’in kızı Seyyide Hatun ile izdivacı mevzusunda iki taraf arasındaki ilişkiler gerginleşmiştir. 455/1063 senesinde sultanın ölümünden sonra da el-Kâ’im, Bağdâd’da herhangi bir siyasî otorite adına hutbe okutmayarak bir nevi kendi otoritesini kurmayı denemiştir. Hatta kendi adına sikke bastırmıştır. Otoriteyi tamamen ele geçirmek için mahallî hâkimleri yanına çekmeye çalışmış, fakat Şerefü’d-devle Müslim’in birtakım faaliyetleri karışıklıklara sebebiyet vermiştir. Güçlü bir siyasî otoriteden yoksun kalan Bağdâd’da yaşanan olumsuz gelişmeler neticesinde halife, Sultan Alp Arslan’ın ismini hutbeye ekleterek Selçuklu hâkimiyeti yeniden kabul etmiştir. Bu makale, Tuğrul Bey’in vefatının ardından Bağdâd’da yaşayan gelişmeler ile el-Kâ’im’in Abbâsî otoritesini tekrardan tesis etmek adına yaptığı faaliyetleri ele almaya matuftur.
Abbâsîler Selçuklular el-Kâ’im Biemrillâh Tuğrul Bey Alp Arslan
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Selçuklu Tarihi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 25 Temmuz 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 29 Temmuz 2024 |
Gönderilme Tarihi | 19 Nisan 2024 |
Kabul Tarihi | 10 Haziran 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 14 Sayı: 28 |