It is a
well known fact that aging has dijferent dimensions such as physical, psychological,
mental and social. Therefore, aging is assumed to be a biological, social,
economic, ecological and biographical destiny. It is generally believed that
those who have a long life go through the process of aging more successfully
and that women live longer than men. But, in fact, success and aging are two
concepts that conflict with each other. ifa long life was the sign o f success,
we wouldfînd out that today yvomen go through a more successjul aging process
in comparison to men and there vvould be a mass of happy old women. But the
situation is just the opposite. The socio-economic situation of women is the
most important factor determining their guality of life and women get to
knowing poverty in their young ages already. The risk o f extreme poverty
accompanies women ali through their lives. It is a striking fact that young
women who wish to get professional education find this possibility under harder
conditions then young men in the same situation. In Germany, far example, women
make two thirds o f those who apply far professional education. Therefare, the
majority o f those less than thirty years who receive social benefits are
women. Therefare, instead of organizing are women. Therefare, instead of
organizing should be strived, to avoid poverty which steals/takes away womens
freedom.
aging and women social biological economic ecological sociological and biogrophical aging.
Yaşlanmanın
bedensel, ruhsal, zihinsel ve sosyal değişimleri kapsayan farklı boyutlar
bulunmaktadır. Bu yüzden yaşlanmanın biyolojik, sosyal, ekonomik, ekolojik ve
biyografik bir yazgı olduğu kabul edilir. Uzun ömürlü insanların, diğerlerinden
da ha başarılı yaşlandıkları düşünülür ve bütün toplumlarda kadınlar
erkeklerden daha fazla yaşar. Oysa başarı ve yaşlanma kavramları bir biriyle
bağdaşmayan iki tezat kavramdır. Eğer uzun ömürlülük başarının bir göstergesi
olsaydı, günümüz kadınının erkeklerden daha başarılı bir yaşlanma süreci
geçirdiğini tespit eder, karşımızda daha mutlu bir yaşlı kadın kitlesi bulurduk.
Ama durum bunun tam tersine işaret etmektedir. Kadınların sosyo-ekonomik
durumları onların yaşam kalitelerini belirleyen en önemli faktördür ve
kadınların yoksullukla tanışması gençlik yıllarından itibaren başlar. Aşırı
fakirlik riski kadına ömür boyu refakat eder. Okulu bitirdikten sonra meslek
eğitimi yapmak isteyen genç bayanların, genç erkeklerden çok daha zor şartlar
altında meslek eğitimi için bir yer bulabildikleri göze çarpmaktadır. Örneğin
Almanya’da meslek eğitimi için başvuru yapanların üçte ikisini kadınlar meydana
getirmektedir. Bu yüzden 30 yaşın altında olup, fakirlik yardımı alanların
çoğunluğunu kadınlar oluşturmaktadır. Sefalet içindeki kadınların erkeğe olan
bağımlılıklarım organize edeceğimize, kadının özgürlüğünü elinden (ç)alan bu
sefaleti nasıl önleyebiliriz, asıl bunun cevabını aramamız getirmektedir.
bedensel, ruhsal, zihinsel ve sosyal değişimleri kapsayan farklı boyutlar
bulunmaktadır. Bu yüzden yaşlanmanın biyolojik, sosyal, ekonomik, ekolojik ve
biyografik bir yazgı olduğu kabul edilir. Uzun ömürlü insanların, diğerlerinden
da ha başarılı yaşlandıkları düşünülür ve bütün toplumlarda kadınlar
erkeklerden daha fazla yaşar. Oysa başarı ve yaşlanma kavramları bir biriyle
bağdaşmayan iki tezat kavramdır. Eğer uzun ömürlülük başarının bir göstergesi
olsaydı, günümüz kadınının erkeklerden daha başarılı bir yaşlanma süreci
geçirdiğini tespit eder, karşımızda daha mutlu bir yaşlı kadın kitlesi bulurduk.
Ama durum bunun tam tersine işaret etmektedir. Kadınların sosyo-ekonomik
durumları onların yaşam kalitelerini belirleyen en önemli faktördür ve
kadınların yoksullukla tanışması gençlik yıllarından itibaren başlar. Aşırı
fakirlik riski kadına ömür boyu refakat eder. Okulu bitirdikten sonra meslek
eğitimi yapmak isteyen genç bayanların, genç erkeklerden çok daha zor şartlar
altında meslek eğitimi için bir yer bulabildikleri göze çarpmaktadır. Örneğin
Almanya’da meslek eğitimi için başvuru yapanların üçte ikisini kadınlar meydana
getirmektedir. Bu yüzden 30 yaşın altında olup, fakirlik yardımı alanların
çoğunluğunu kadınlar oluşturmaktadır. Sefalet içindeki kadınların erkeğe olan
bağımlılıklarım organize edeceğimize, kadının özgürlüğünü elinden (ç)alan bu
sefaleti nasıl önleyebiliriz, asıl bunun cevabını aramamız getirmektedir.
kadın ve yaşlanma sosyolojik biyolojik ekonomik ekolojik ve biyografik yaşlanma.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Ekim 2002 |
Gönderilme Tarihi | 15 Ağustos 2002 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2002 Cilt: 13 Sayı: 2 |