This study examines the relationship between health cognition levels and health anxiety of health sciences faculty students. This study, which has a quantitative research design, was conducted with data obtained from 481 university students. The data were collected using a demographic information form, Health Cognitions Questionnaire and Health Anxiety Scale. The findings showed that health cognitions were a significant and positive predictor of health anxiety. In addition, demographic variables such as gender, age, major, and economic status were also found to cause differences in health anxiety levels. It was determined that female students, those in the younger age group, individuals with low economic status, and students studying in departments directly related to health (e.g., nursing) had higher levels of health anxiety. The findings indicate that the level of health cognition may be a factor that both increases anxiety and may differ from individual to individual. These results draw attention to the role of health cognitions in understanding health anxiety in university students and point to the importance of psychoeducation programs supported by critical thinking skills and coping strategies in developing health literacy. In the social work discipline context, these results guide in planning preventive services to support mental resilience.
Health cognitions Health anxiety Health sciences faculty Social work Higher education
Bu araştırmanın amacı, sağlık bilimleri fakültesi öğrencilerinin sağlık biliş düzeyleri ile sağlık anksiyetesi arasındaki ilişkiyi incelemektir. Nicel araştırma desenine sahip olan bu çalışma, 481 üniversite öğrencisinden elde edilen verilerle yürütülmüştür. . Veriler, demografik bilgi formu, Sağlık Bilişleri Anketi ve Sağlık Anksiyetesi Ölçeği kullanılarak toplanmıştır. Bulgular, sağlık biliş düzeyinin sağlık anksiyetesi üzerinde anlamlı ve pozitif bir yordayıcı olduğunu göstermiştir. Ayrıca, cinsiyet, yaş, okunan bölüm ve ekonomik durum gibi demografik değişkenlerin de sağlık anksiyetesi düzeylerinde farklılaşmalara yol açtığı saptanmıştır. Kadın öğrencilerin, genç yaş grubundakilerin, düşük ekonomik düzeye sahip bireylerin ve sağlıkla doğrudan ilgili bölümlerde (örneğin hemşirelik) okuyan öğrencilerin sağlık anksiyetesi düzeylerinin daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Elde edilen bulgular, sağlık biliş düzeyinin anksiyeteyi hem artırıcı hem de bireyden bireye farklılaşabilen bir faktör olabileceğini göstermektedir. Bu sonuçlar, üniversite öğrencilerinde sağlık anksiyetesini anlamada sağlık bilişlerinin rolüne dikkat çekmekte ve sağlık okuryazarlığının geliştirilmesinde eleştirel düşünme becerileri ile başa çıkma stratejileriyle desteklenen psikoeğitim programlarının önemine işaret etmektedir. Sosyal hizmet disiplini bağlamında bu sonuçlar, ruhsal dayanıklılığı destekleyecek önleyici hizmetlerin planlanmasında rehberlik edici niteliktedir.
Sağlık bilişleri Sağlık anksiyetesi Sağlık bilimleri fakültesi Sosyal hizmet Yükseköğretim
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Sosyal Hizmetler (Diğer) |
| Bölüm | Araştırma Makalesi |
| Yazarlar | |
| Gönderilme Tarihi | 21 Mayıs 2025 |
| Kabul Tarihi | 16 Eylül 2025 |
| Yayımlanma Tarihi | 17 Aralık 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 13 Sayı: 26 |