Fârâbî ve İbn Sînâ’nın Aristotelesçi akıl görüşü üzerine inşa ettikleri sudûr teorisinin metafiziksel anlamda birlik ve çokluk ilişkisini açıklamasının bir yönü de varlık anlamının ve hareketin aşağıdaki mevcutlara aktarılmasını tutarlı bir şekilde belirginliğe ulaştırmasıdır. Varlık anlamının aktarılması ve hareketin sürekli olması için mufarık akıllar düşünülürken, hareketin aşağıdakilere ulaştırılması için felek denilen göksel kürevi varlıklar sisteme eklenmiştir. Batlamyus ile kesinlik kazanan feleklerin sayısı, Fârâbî tarafından aynen takip edilirken İbn Sînâ bu konuda kesin bir sayı vermemektedir. Sistemi bir akılla başlatıp yine bir akılla bitiren İbn Sînâ, bunların sayısı hakkında ise birtakım ilkeler tespit eder. Feleklerin sayısıyla irtibatlı olarak ilk aklın birinci semanın faili olması konusunda da sonraki müelliflerden Nasiruddin Tusi’ye göre iki filozof arasında ciddi bir fark söz konusudur. Bu makalenin konusu, iki kurucu filozofun kozmoloji söz konusu olduğunda feleklerin sayısında olduğu gibi benimsedikleri farklı görüşlerdir. Farklı görüşleri belirginleştirilirken filozofların özellikle metafizik bağlamında fikirleri ele alınmıştır. Matematiksel astronomi ve benzeri yaklaşımlar makalenin konusu dışında bırakılmıştır
İslam felsefesi Sudûr teorisi Kozmoloji Fârâbî İbn Sînâ Islamic philosophy The theory of emanation Cosmological Avicenna
One aspect of the metaphysical explanation of the relationship between unity and multiplicity of the theory of emanation, which Fârâbî and Avicenna built on the Aristotelian view of intellect, is that it consistently clarifies the transfer of the meaning of existence and motion to the following entities. While celestial minds were placed in order to convey the meaning of existence and to make the movement continuous, celestial spherical beings called felek were added to the system in order to convey the movement to the lower ones. The number of celestial spheer, which became definite with Ptolemy, is followed exactly by Fârâbî, but Avicenna does not give an exact number on this issue. He starts the system with a intellect and ends with another intellect, and sets some principles about the number of these. According to Nasiruddin Tusi, one of the later authors, there is a serious difference between the two philosophers about the fact that the first mind is the agent of the first heaven, as in the number of celestial spheers. The subject of this article is the different views adopted by the two founding philosophers when it comes to cosmology, as in the number of spheres. While clarifying their different views, the thoughts of philosophers are discussed in the context of metaphysics. Mathematical astronomy and similar approaches are left out of the scope of the article
Islamic philosophy The theory of emanation Cosmological Avicenna
İslam felsefesi Sudûr teorisi Kozmoloji Fârâbî İbn Sînâ Islamic philosophy The theory of emanation Cosmological Avicenna
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Aralık 2022 |
Gönderilme Tarihi | 16 Ekim 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |
Türkiye Din Eğitimi Araştırmaları Dergisi Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır.