İbn Haldun, devleti yöneten iktidarın güce
dayandığını ve toplumu kendisine itaate zorlama kudretine sahip olduğunu
savunmaktadır. Hukuk da, yaptırım gücünü iktidarın bu niteliğinden almaktadır.
İlgili husus, fıkıh eserlerinde devletin kuruluş ve işleyişiyle ilgili
kuralların nadir bulunmasını açıklayıcı niteliğe sahip gözükmektedir.
İktidarların zor kullanılarak savaş yoluyla ele geçirildiği monarşilerde
yaşayan İslam hukukçularının hukukun en önemli unsurlarından olan yaptırım
gücünü itibara alarak üstünde hiçbir gücün bulunmadığı iktidarlara kural
koymanın pratik yarar sağlamayacağı kanaatine vardıkları ve bilinçli olarak
ilgili alanı boş bıraktıkları söylenebilir.
Ibn Haldun supports that the power that
govern state based on strenght and have ability to force society to obey it.
Law obtains its sanction power from this.We think that this point explains the
insufficiency of rules related to the establishment and functioning of state.
In my opinion, Islamic jurists who lived in monarchies that the powers forcibly
seized by wars, consider that the establishment of rules about the state is not
beneficial regarding the sanction power that is one of important elements of
law and that there is not any superior organisation to enforce rules against
power.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2018 |
Gönderilme Tarihi | 28 Ağustos 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 6 |
Türkiye Din Eğitimi Araştırmaları Dergisi Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır.