18.yy. ikinci yarısı, somut bir ifadeyle Geç Aydınlanma döneminde beliren tarih anlayışının, tarih olgusunun bilimsel betimi ve tanımının yeniden biçimlendirilmesi yönünde anlamlı ve derin bir çabanın egemen olduğu bir zaman dilimiydi. Bu anlamda, tarih biliminin hakikat üretme talebi bakımından diğer önde gelen bilimlerle aynı konuma getirilmesi, hatta bazı açıdan tüm bilimsel açıklamaların temel usulü haline yükseltilmesi için çok bilinçli bir program geliştirilmiştir. Bu programı somutlaştırma çabasına giren dönemin tarihçileri bir anlamda mecburen hem uygulayıcı hem de kuramsal düzlemde genel olanla özel olan, yani bütün ile parça, daha da ileri giderek ve devamında da senkronik (eşzamanlı) ile diyakronik olan arasındaki ilişkinin yeniden tanımlanması bağlamındaki sorunla karşı karşıya kalmışlardır. Bu doğrultuda alevlenen tartışmaların ilerleyen safhalarında tarih kuramcılar ile tarih bilimciler çok sayıda çözüm önerileri sunmuştur. Bu öneriler şu an tarih bilimsel düzlemdeki tekrar oluşturma tekniği bakımından olsun tarihsel açıklama yöntemleri bakımdan olsun tarihsel bakış açılarının kurgulama ile açıklamada biçim, içerik ve tarz hakkında şu anda da sürdürülen güncel tartışma için önemli ipuçları sunabilir.
Yay. Rudolf Vierhaus. Göttingen 1985; aynı kişi: Structure and narritive in eighteenth-century historiographie. In: History and Theory (1986); aynı kişi: Science and the science of history in the Spaetaufklaerung. In: Aufklaerung und Geschichte. Studien zur deutschen Geschichtswissenschaft im 18.Jahrhunderts. Yay. E. Bödeker, G. Iggers J. Knudson und P.H. Reill. Göttingen 1986
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Yazarlar | |
| Gönderilme Tarihi | 27 Mayıs 2014 |
| Yayımlanma Tarihi | 27 Mayıs 2014 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Cilt: 3 Sayı: 1 |
DUYURULAR:
Yeni Yayın Politikası:
TUHED 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren son yıllarda uluslararası akademik yayıncılıkta yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanılan Sürekli Yayın sistemini uygulamaya başlayacaktır.
Bu sistemde süreci tamamlanan ve yayın için kabul edilen makaleler sayı yayınlanma tarihini beklemeden yayınlanacaktır. Yayın tarihi olarak sayı yerine makalenin yayınlanma tarihi esas alınacaktır. Daha önce uyguladığımız Erken Görünüm yayın politikasından farklı olarak bu sistemde yayınlanan tüm makalelerde sayı, sayfa ve DOI bilgisine yer verilecektir.
Bu değişiklik mevcut makale inceleme ve kabul sürecini etkilemeyecektir.