Bu çalışmanın amacı 1886’da Ali Nazima tarafından tarih öğrenmeye yeni başlayan çocuklar için yazılan Haritalı Küçük Tarih-i Osmani ile 1906’da Hüseyin Hıfzı tarafından iptidai mektepleri için çıkartılan Hülasa-i Tarih-i Osmani adlı ders kitaplarından hareketle Osmanlı Devleti’nde tarih eğitiminin nasıl olduğunu değerlendirmektir. Osmanlı Devleti’nde modernleşme ile birlikte yeni eğitim kavramları, metotları tartışılmaya başlamış, düşünürler eğitimin nasıl olması gerektiğini gösteren metinler kaleme almıştır. Aynı durum tarih eğitiminde de geçerli olmuştur. Tarihte büyük adamlar ve kahramanlar her zaman belli bir yere sahip olmuşlardır. Onların yaptıkları çeşitli dönemlerde farklı şekillerde gündeme taşınmıştır. Kimisi büyük adamları önemsiz görürken kimisi olabildiğince önemsemiştir. Özellikle iktidar odakları geçmişlerini anlatırken semboller, ihtişam ve kahramanlıktan yararlanmıştır. İşte bu hanedanın yüceltilmesine ve hükümdarın tekleştirilmesine neden olmuştur. Eğitime de yansıyan bu durum iktidar odaklı eğitim kurumlarını ve ders kitaplarını yanında getirmiştir. Haritalı Küçük Tarih-i Osmani ve Hülasa-i Tarih-i Osmanî kahramanların eğitim tarihimizdeki etkilerini açığa çıkartarak hükümdarları, savaşları, fetihleri ve antlaşmaları somutlaştırmaktadır. Nicelik ve nitelik açılardan kitapları inceleyen bu makale tarih eğitimimizin kökenini anlamamızda bize yardımcı olacaktır. Kitaplar sayesinde yazarların düşünceleri ve istekleri, hem geçmişi hem de siyaseti tartışma konusu haline getirmektedir.
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Yazarlar | |
| Gönderilme Tarihi | 4 Temmuz 2014 |
| Yayımlanma Tarihi | 4 Temmuz 2014 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Cilt: 3 Sayı: 2 |
DUYURULAR:
Yeni Yayın Politikası:
TUHED 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren son yıllarda uluslararası akademik yayıncılıkta yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanılan Sürekli Yayın sistemini uygulamaya başlayacaktır.
Bu sistemde süreci tamamlanan ve yayın için kabul edilen makaleler sayı yayınlanma tarihini beklemeden yayınlanacaktır. Yayın tarihi olarak sayı yerine makalenin yayınlanma tarihi esas alınacaktır. Daha önce uyguladığımız Erken Görünüm yayın politikasından farklı olarak bu sistemde yayınlanan tüm makalelerde sayı, sayfa ve DOI bilgisine yer verilecektir.
Bu değişiklik mevcut makale inceleme ve kabul sürecini etkilemeyecektir.