Ülkelerin sınır topraklarında görülen kültürel öğelerin özellikleri ve tarihsel gelişimi son yıllarda ön plana
çıkan Sınır Toprakları Arkeolojisi/Borderland Archaeology kavram başlığı altında incelenmektedir. Sınır
yerleşimleri kültürel ilişkilerin birebir yansımalarının en iyi gözlendiği noktalardır. Tabii bu noktada sınır
denilen kavramın da doğru tanımlanması gerekmektedir. Çinkü M.Ö. 4. binyılın ortalarından itibaren
Güney Kafkasya’dan başlayıp Türkiye’nin Doğu Anadolu Bölgesi’ni de kapsayacak biçimde güneyde
Doğu Akdeniz kıyılarına değin yayılan Kura-Aras/Karaz kültürü gibi kimi kültürler politik ve idari sınırları
aşan özellikler sergileyebilir. Türkiye’nin kuzeydoğu uç noktasında ve Güney Kafkasya ülkeleri ile İran
gibi köklü bir kültürel geçmişe sahip ülkelerin sınırlarında yer alan özellikli konumu ışığında Iğdır ili;
bu kültürel ilişkilerin gözlenebileceği, etnik, dinsel, tarihi ve kültürel açıdan akademik çalışma imkânı da
sunan oldukça zengin bir bölgedir. Kültürel ilişkilerin tarihsel süreç içerisindeki gelişimlerinin tespit edilmesi,
özelliklerinin ortaya konması öncelikle araştırma merkezleri, enstitüler, bilimsel kurum ve kuruluşlar
ile akademisyenlerin etkili ve ortak çalışması ile gerçekleştirilebilir. Bu noktada bir sınır kenti üniversitesi
olarak Iğdır Üniversitesi, arkeoloji özelinde, kurum, kuruluş ve akademisyenleri ile bölgeler ve ülkeler
arası ilişkilerde öncü bir görev üstlenebilecek bir potansiyele sahiptir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Arkeoloji |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 1 |