Bilgi ve iletişim teknolojileri gözetim olgusunu dönüştürmüş ve “stalk” adı verilen yeni bir gözetim uygulamasının doğmasına neden olmuştur. Günümüzde sosyal medya, kullanıcıların kendi istekleriyle kişisel bilgilerini paylaşmasına olanak tanırken, bu durum mahremiyet ihlallerine de yol açmaktadır. Özellikle Instagram gibi dijital platformlarda bazı kullanıcılar, gizli olan hesapları takip etmek için gizlilik ihlali oluşturan stalk uygulamalarını kullanmaktadırlar. Bu çalışma, stalk uygulamalarını kullanan Instagram kullanıcılarının, mahremiyet tartışmaları bağlamında, bu davranışlarının ardındaki motivasyonları anlamayı ve onay alınmadan yapılan gözetleme pratiklerinin sebeplerini incelemeyi amaçlamaktadır. Nitel araştırma tasarımına dayanan çalışmada, fenomenolojik yaklaşım benimsenmiş ve veriler, yarı yapılandırılmış görüşme formları aracılığıyla toplanmıştır. Toplanan veriler MAXQDA programı aracılığıyla kodlanarak tematik analiz yapılmıştır. Bulgular, kullanıcıların stalk uygulamalarını temelde merak duygusu sebebiyle kullandıklarını göstermiştir. Katılımcıların, sosyal medya üzerinden iletişim kuramadıkları kişileri gözetlemek amacıyla stalk uygulamalarına başvurdukları ve özellikle de duygusal bağ kurdukları karşı cins üzerindeki meraklarını gidermek için bu davranışa yöneldikleri gözlenmiştir. Stalk yapan bireylerin hem kendi mahremiyetlerini hem de gözetledikleri kişilerin mahremiyetini ihlal etmeyi normalleştirme eğilimine sahip oldukları dikkat çekmiştir. Ancak aynı zamanda katılımcıların stalk eylemini etik açıdan değerlendirdiklerinde ise eylemi suç, yanlış bir davranış veya bir ihlal olarak gördükleri ve bunun bir mahremiyet sorunu olduğunu vurgu yaptıkları da bulgulanmıştır.
Information and communication technologies have transformed surveillance and introduced a new surveillance practice called “stalking”. While social media allows users to share personal information, this sharing can lead to privacy violations. On platforms such as Instagram, some users use stalking applications that constitute privacy violations to monitor others’ accounts. This study aims to understand the reasons why Instagram users in Türkiye use such applications to track others without their consent. It also seeks to understand how these practices emerge in the context of privacy discussions. Designed as qualitative research, it used the phenomenological method and collected semi-structured interview data. The data were coded with MAXQDA, and thematic analysis was conducted. The findings demonstrated that the main reason for using these applications is curiosity. Participants engaged in stalking to observe people they could not communicate with on social media, particularly those with whom they had an emotional connection. It was observed that individuals who engage in stalking tend to normalize violence. It was also found that when the participants considered the act of stalking from an ethical perspective, they evaluated the act as a crime, a wrong behavior or a violation and emphasized that it was a privacy issue.
Surveillance Digital Surveillance Social Media Stalk Privacy
This article is based on the first author's master's thesis titled “Surveillance culture and the stalking phenomenon in social media: A study on stalking application users”, which was completed in Ankara Hacı Bayram Veli University. Permission was received with number 11 dated 20.12.2023 and protocol number 2023/355 from the ethics committee of Ankara Hacı Bayram Veli University Institute of Social Sciences.
| Birincil Dil | İngilizce |
|---|---|
| Konular | İletişim Teknolojisi ve Dijital Medya Çalışmaları, Sosyal Medya Çalışmaları, Yeni İletişim Teknolojileri, Yeni Medya, Halkla İlişkiler |
| Bölüm | Araştırma Makalesi |
| Yazarlar | |
| Gönderilme Tarihi | 7 Ocak 2025 |
| Kabul Tarihi | 23 Temmuz 2025 |
| Yayımlanma Tarihi | 26 Aralık 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 48 |
Türkiye İletişim Araştırmaları Dergisi'nde yayımlanan tüm makaleler Creative Commons Atıf-Gayri Ticari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.