Tanzimat‟tan beri görülen klasik Türk şiiri eleştirilerinin en bilineni ve en umulmadık yerden geleni Abdülbaki Gölpınarlı‟nın “Divan Edebiyatı Beyanındadır” adlı kitabı olmuştur. Eser, 1945‟te yayımlanmasının ardından geniş yankı uyandırmış ve kitaba yönelik, kimi zaman sertleşen bir üslûpla, eleştiri yazıları kaleme alınmıştır. Bu makalede, “Divan Edebiyatı Beyanındadır”a eleştiri mahiyetinde yazılmış olan Orhan Şaik Gökyay‟ın “Bu da Divan Edebiyatı Beyanındadır”, Nurullah Ataç‟ın “Abdülbaki Gölpınarlı‟ya Mektup” yazıları ile Hilmi Yavuz‟un “Divan Edebiyatı Beyanındadır” şiiri ve “Mazmunları Gerçeklik Saymak” yazısındaki eleştirilerin değerlendirilmesi amaçlanmaktadır
Divan Edebiyatı Beyanındadır gerçeklik klasik Türk edebiyatı Abdülbaki Gölpınarlı Nurullah Ataç Hilmi Yavuz.
The most well-know and unexpected classical Turkish poetry criticism since the Tanzimat Reforms Period is the criticism book titled “Divan Edebiyatı Beyanındadır” Declaration of Divan Literature written by Abdülbaki Gölpınarlı. After its publication in 1945, it created broad repercussions in the literature world and was criticized, sometimes with a very strong and harsh language. This article aimed at analyzing the following criticisms of “Divan Edebiyatı Beyanındadır”: i “Bu da Divan Edebiyatı Beyanındadır” This Is Also a Declaration of Divan Literature article written by Orhan Şaik Gökyay, ii “Abdülbaki Gölpınarlı‟ya Mektup” A Letter to Abdülbaki Gölpınarlı article written by Nurullah Ataç and iii “Divan Edebiyatı Beyanındadır” Declaration of Divan Literature poem and “Mazmunları Gerçeklik Saymak” Deeming Concepts a Reality article of Hilmi Yavuz
Divan Edebiyatı Beyanındadır reality classical Turkish Literature Abdülbaki Gölpınarlı Nurullah Ataç Hilmi Yavuz
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2010 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2010 Sayı: 20 |