Çeviri genellikle “bir metni bir dilden başka bir dile aktarma, çevirme, tercüme” şeklinde tarif edilmektedir. Buna göre çeviri diller arasında yapılan bir eylemdir. Ancak edebiyat ve kültür hayatımızda ‘dili eskimiş’ eserlerin sadeleştirilerek yayımlanmaları da bir nevi çeviridir ve çevri biliminde diliçi çeviri terimiyle adlandırılır. Bilinmeyen, anlaşılmayan kelimelerin gözden geçirilerek yenileriyle değiştirilmelerinin yanı sıra, eserin üslubunda birtakım değişiklikler yapılması da diliçi çeviri kapsamındadır. Bir yazarın kendi yazdığı eseri diliçi çeviriye tâbi tutması çok sık karşılaşılan bir durum değilse de edebiyat tarihimizde örneklerine rastlanmaktadır. Özellikle Halid Ziya Uşaklıgil Cumhuriyetten sonra, geçmiş yıllarda yazdığı eserlerinden bazılarında önemli oranda sadeleştirmeler yapmıştır. Uşaklıgil ile aynı edebî akıma mensup olan Mehmed Rauf da -Halid Ziya’dan daha önce- ünlü eseri Eylül’ün eski harfli üçüncü baskısında bazı değişiklikler yapmıştır. Bu makalede, Eylül’ün 1901 tarihli birinci baskısıyla 1925 tarihli üçüncü baskısı karşılaştırılarak Mehmed Rauf’un yaptığı ve yeni Türk edebiyatındaki bilinen bu ilk sadeleştirme örnekleri ve ölçütleri tespit edilmeye çalışılacaktır
Translation is defined as interpreting a text from one language to another. According to this definition, translation is an act between languages. However, in some literary and cultural works, the simplification or the modernization of the language used in the original copy is also a kind of translation and this is called inter-language interpretation in translation studies. Revising the unknown or older forms of words and replacing them with the new ones, as well as changing the stylistic features are part of inter-language interpretation, too. As far as our history of literature is concerned, it is not a common case to see an author revising his own works through inter-language interpretation. However, there are still some exceptions. Halid Ziya Usakligil, for example, revising his works, after the Republic. Similarly, Mehmed Rauf, who was a member of the same literary trend with Usakligil, made some changes on the third edition of his very famous novel named “Eylul” even before Halid Ziya made an attempt for himself. In this article, we will compare the first edition of Eylul, which was published in 1901 and its third edition published in 1925 and evaluate Mehmed Rauf’s example of linguistic simplification that it is known to be the first example of this sort
Inter-language interpretation simplification style Mehmed Rauf Eylul
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2011 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2011 Sayı: 21 |