Narratives, that are of the most important elements of culture, have taken their place within the usage area of ideologies that emerged in modern times. Narratives such as legends, epics and fairy tales, some of which survived orally among the public and some of which were included in the history books of the period, were used as a binding element of the society by the romantic nationalist ideology in the 19th century. Nationalist ideology is the founding ideology in the nation-state building processes of many countries in Europe. Although nationalist ideology affected the nations within the Ottoman Empire in the 19th century, it was also accepted by the Ottoman intellectuals of the period, and studies on narratives that were the sources of the idea of a common and ancient Turkish history/ancestor began in this period. These works have spread to many works of art that reflect the founding spirit of the Republic of Turkey, which was established after the empire. It is seen that various myth narratives were used in the Early Republic period, which was considered as a process involving the rearrangement, change or reformation of the world of meanings that were not in accordance with the founding ideology of the state, to make the people adopt the ideology of the state. This study focuses on the Ergenekon myth that was played in the Community Centers, which functioned as the ideological apparatus of the state, and was depicted in theater works designed in accordance with the language and history studies of the period, going beyond its own meaning and integrating it into the world of meanings of the dominant ideology. In this study, Nihat Şevki's Ergenekon play is chosen as an example because it directly deals with the myth itself, and Faruk Nafız Çamlıbel's Akın and İbrahim Tarık Çakmak's Bozkurt plays are chosen as examples because they bear symbolic similarities to this myth.
The Ergenekon myth community centers theatre ideology nation-state the early republican period
Kültürün en önemli unsurlarından olan anlatılar, modern zamanda ortaya çıkan ideolojilerin kullanım alanı içerisinde yerlerini almıştır. Bir kısmı halk arasında sözlü olarak yaşayan bir kısmı dönemin tarih kitaplarında yer alan efsane, destan, masal gibi anlatılar, 19. yüzyılda romantik milliyetçi ideoloji tarafından toplumun bağlayıcı bir unsuru olarak kullanılmıştır. Milliyetçi ideoloji Avrupa’daki pek çok ülkenin ulus-devlet inşa süreçlerinde kurucu ideoloji olarak yer alır. Milliyetçi ideoloji 19. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğunda, imparatorluk içinde yer alan milletleri etkilemekle birlikte dönemin Osmanlı aydınları tarafından da kabul görmüş, ortak ve kadim bir Türk tarihi/atası düşüncesinin kaynakları olan anlatılarla ilgili çalışmalar bu dönemde başlamıştır. Bu çalışmalar, imparatorluk sonrası kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu ruhunu yansıtan pek çok sanat eserine sirayet etmiştir. Devletin kurucu ideolojisine uygun olmayan anlamlar dünyasının yeniden düzenlenmesi, değiştirilmesi ya da ıslah edilmesini içeren bir süreç olarak ele alınan Erken Cumhuriyet döneminde çeşitli mit anlatılarına devletin ideolojisinin halka benimsetilmesi için başvurulduğu görülmektedir. Bu çalışma, devletin ideolojik aygıtı olarak işlev gören Halkevlerinde oynanan, dönemin dil ve tarih çalışmalarına uygun olarak kurgulanmış tiyatro eserlerinde işlenen Ergenekon mitinin kendi anlamının dışına çıkarak hâkim ideolojinin anlamlar dünyasına eklemlenmesine odaklanmaktadır. Bu çalışmada Nihat Şevki’nin Ergenekon oyunu mitin doğrudan kendisini konu edinmesi, Faruk Nafiz Çamlıbel’in Akın ve İbrahim Tarık Çakmak’ın Bozkurt oyunları ise bu mite simgesel benzerlikler taşıması nedenleriyle örnek olarak seçilmiştir.
Ergenekon miti Halkevleri tiyatro ideoloji ulus-devlet erken Cumhuriyet Dönemi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Edebi Çalışmalar (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 26 Ocak 2024 |
Kabul Tarihi | 15 Mayıs 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 2024 Sayı: 47 |