Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Türk şiirinde, Divan edebiyatı etkisi azalmış, Batı edebiyatıyla şekillenen modern anlayışlar benimsenmiştir. Ancak birçok şair, Behçet Necatigil ve Turgut Uyar gibi, gelenekten ilham almayı sürdürmüştür. 1960’lardan itibaren Attilâ İlhan gibi şairler, divan şiirinin estetik unsurlarını modern şiire taşımış, bu geleneği toplumsal meselelerle birleştirmiştir. İlhan, çocukluk yıllarında divan şiirine aşinalık kazanmış ve olgunluk döneminde bu birikimi toplumcu gerçekçi yaklaşımla harmanlamıştır. Divan şiirinin gazel gibi klasik formlarını, toplumcu gerçekçi içeriklerle birleştirerek yenilikçi bir yaklaşımla ortaya koymuştur. Onun toplumcu gerçekçi şiir anlayışını divan şiirinin estetiğiyle harmanlaması, modern Türk şiirinde özgün bir yaklaşım olarak öne çıkar. Şair, toplumsal adaletsizlikleri ve işçi sınıfının mücadelesini işlerken, geleneksel gazelin yapısal unsurlarını modern içeriklerle zenginleştirir. emekçiye gazel şiirinde ise İlhan, gazelin geleneksel aşk temasını işçi sınıfının mücadelesine dönüştürmüştür. Divan edebiyatındaki âşık-maşuk ilişkisi, emekçi ve üretim sürecine dönüştürülerek, geleneksel form toplumsal eleştiri için bir kanal hâline getirilmiştir.
Çalışmamızda Attilâ İlhan’ın şiirlerinde Divan edebiyatı geleneğinden yararlanması emekçiye gazel şiiri üzerinden ele alınmıştır. Bu bağlamada onun divan edebiyatına yönelişi ve toplumcu kaygılarının sanatsal bir üslupla nasıl birleştirdiği ve klasik edebi kalıpları modern toplumsal konular için nasıl dönüştürdüğü tartışılmıştır. Şairin emekçiye gazel şiirinin klasik gazel türüyle olan benzerlikleri ve farklılıkları ortaya konulmuştur. Klasik bir gazel göre oldukça değişikliklere uğrayan şiirde gazelin kafiye düzeni gibi yapısal bazı özelliklerinin korunduğuna, fakat içeriğin ise işçi sınıfının güçlükleri ve mücadelesine odaklanarak özgün bir hale getirildiğine dikkat çekilmiştir. Klasik gazelin idealize edilmiş aşk temasının modern bir bakış açısıyla işçi ve emek metaforlarına dönüştürmesi, böylece geleneksel formu toplumsal eleştiri için bir araç haline dönüştürmesi ele alınmıştır. Şiirde, âşık-maşuk ilişkisinin emekçi-emek ilişkisine nasıl tahvil edildiği üzerinde durulmuştur. Son olarak da emekçiye gazel şiirinin Divan edebiyatı, özellikle de Şeyh Galip’in Hüsn ü Aşk mesnevisindeki bazı dizelerle görülen bazı benzerlikleri ele alınmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Edebi Çalışmalar (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 21 Aralık 2024 |
Yayımlanma Tarihi | |
Gönderilme Tarihi | 24 Kasım 2024 |
Kabul Tarihi | 20 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 5 Sayı: 2 |