Kur’an’ın Türkçe tercümeleri, bütün diğer kutsal kitaplarda olduğu gibi Türkler tarafından manasının anlaşılması ve ibadetlerin daha bilinçli yerine ge¬tirilmesi için bir ihtiyaç olarak ortaya çıkmıştır. Türklerin İslamiyeti kabul ettiği ilk yıllardan başlayarak yeni bir dinin kurallarının, terimlerinin anlaşılması ve ge¬tirdiği esaslar doğrultusunda sosyal hayatın düzenlenmesi için Türk dilinin tarihȋ dönemleri içerisinde birçok Kur’an tercümesinin yapıldığı görülmektedir. 19. yüzyılın ilk dönemlerinden bu yana, ulaşılabilir ve anlaşılabilir bir Kur'an düşüncesi, Kur'an tercümeleri konusunda yapılan tartışmaların merkezinde yer almıştır. Buradan hareketle Cumhuriyet döneminde Türkiye Büyük Millet Meclisindeki bütçe görüşmeleri sırasında alınan bir karar üzerine Diyanet İşleri Reisliği, Kur’an’ın tercümesi için Mehmet Âkif’e teklifte bulunmuştur. Ȃkif 1925 yılında, yapılacak çalışmanın dinî ve ilmî sorumluluğunu düşünerek uzun bir tereddütten sonra tercüme yerine meal denilmesi şartıyla teklifi kabul etmiştir. 1926-1929 yılları arasında yoğun bir mesai sarf edip meali bitirdiyse de vefatına kadar üzerinde çalışmasını sürdürmüştür. Mehmet Âkif, döneminde kaleme alınan diğer meallerden farklı olarak özgün bir eser ortaya koymuştur. Bu makalede Mehmet Âkif’in Kur’an mealinin dil özellikleri; ‘Giriş’, ‘Kur’an-ı Kerim’in Türkçeye Tercümesi’, ‘Mehmet Ȃkif Ersoy’un Kur’an Meali’, ‘Kur’an Mealinin Dil Özellikleri’, ‘Dil ve Anlatım Yöntemi’, ‘Dilbilgisel Unsurlar’ ve ‘Sonuç’ başlıkları altında ele alınıp değerlendirilmeye çalışılmıştır.
Mehmet Ȃkif Ersoy Kur’an meali dil ve anlatım dil bilgisi söz varlığı
-
-
-
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dilbilim |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Proje Numarası | - |
Yayımlanma Tarihi | 14 Kasım 2022 |
Gönderilme Tarihi | 14 Mayıs 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |