Vedat Türkali’nin ilk eseri olan Bir Gün Tek Başına (1974), 27 Mayıs 1960 darbesini hazırlayan gelişmelere de değinen, ancak insan varlığını tehdit eden unsuru, içinde olunan ancak farkında olunmayan haz düşkünlüğü durumu olarak görünüşe çıkaran bir romandır. Bu çalışmada insan varlığı için bir tehdit olduğunu iddia ettiğimiz haz düşkünlüğü durumu, olumsuz olanın tekrarlanmasıyla elde edilir ve bilinen bütün eylemleri belirleyen bir husus olarak dikkati çeker. Pek çok şekilde ifadesini bulabilen bu belirleyici durum, romanda ise kendisini asıl kişi Kenan’ın şahsında ve onun seçimleriyle görünüşe çıkarır. Bir seçmen olan Kenan, Galatasaray Lisesinden mezun olmuş ve felsefe eğitimi almış birisi olmasına rağmen on beş yıl önce yaşadığı bir duruma takılıp kalmış durumdadır. Yıllar önce yaşanan bu durum, basit bir travma iken hesaplaşılıp aşılmadığı için zamanla evirilmiş ve haz alınan bir unsura dönüşmüştür. Olumsuz bir şekilde tekrarlandığı için ilk halinden farklı bir şeye dönüşen bu durum ise onun hem içinde olduğu ancak farkında olmadığı durumun ismi olur hem de yaşamın akışı içinde açılan olanakları kapatmasının, bağımlı birisi olarak kalmasının, karşısına çıkan zorluklarla mücadele etmek yerine gerileyip ölmek istemesinin ve kendisini sürekli aşağılayarak acı çektirmesinin nedeni olarak dikkati çeker.
Bu makalede Kenan’ın içinde olduğu halde farkında olmadığı haz düşkünlüğü durumunun eylemlerini nasıl belirlediği ortaya konmuştur.
Bir Gün Tek Başına; haz değersizleştirme ve kapatma düşkünlüğü.
Bir Gün Tek Başına; haz değersizleştirme ve kapatma düşkünlüğü.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 27 Aralık 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 26 Sayı: 2 |