This paper articulates a perspective on critical social work that draws from poststructuralism and critical theory. Arguing that the critique of positivism, the unreliability of generalizations about humans, and the influence of new social movements have undermined the credibility of mainstream social work practice and theory, the author advocates the need for social work theory and practice that is predicated on social justice. The paper offers a critique of structuralist approaches to practice and then seeks to embed social work practice in epistemic responsibility and communicative responsibility.
Bu makale post-yapısalcılık ve eleştirel kurama referansla eleştirel sosyal hizmet üzerine bir perspektif ortaya koymaktadır. Pozitivizm eleştirisinin, insanlar hakkındaki genellemelerin güvenilmezliğinin ve yeni toplumsal hareketlerin etkisinin anaakım sosyal hizmet kuramı ve uygulamasının güvenilirliğini zayıflattığını ileri süren yazar, sosyal adaleti temel alan sosyal hizmet kuramı ve uygulamasına ihtiyaç duyulduğunu savunmaktadır. Makale, yapısalcı yaklaşımların uygulamaya yönelik eleştirileri ortaya koymakta ve daha sonra sosyal hizmet uygulamasını epistemik sorumluluk ve iletişimsel sorumluluğun içerisine yerleştirmeyi amaçlamaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sosyal Hizmetler (Diğer) |
Bölüm | Çeviri Makaleler |
Çevirmenler | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 19 Ocak 2024 |
Kabul Tarihi | 22 Mayıs 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 8 Sayı: 1 |