Sürdürülebilirlik ancak sahip olunan genetik
kaynakların kullanımı ve korunması ile mümkün olabilmektedir. Ak üçgül (Trifolium repens L.) ülkemiz
meralarında, park ve bahçe alanlarında yaygın olarak bulunan çok yıllık bir
baklagil yem bitkisi olmakla birlikte önemli bir genetik hazine kaynağıdır. Bu
çalışma ülkemizin yedi ilinden farklı yüksekliklerden toplanan ak üçgül
populasyonlarının genetik farklılıklarının belirlenmesi amacıyla yürütülmüştür.
Çalışma kapsamında toplanan on beş populasyonun genetik farklılıklarının
belirlenmesinde altı adet Basit Dizi Tekrarları (SSR) markörü kullanılmıştır.
Çalışma sonucunda 56 allel belirlenmiştir. Genetik akrabalıkların görülmesi
amaçlı oluşturulan dendrogramda populasyonlar üç grup altında toplanmışlardır.
Elde edilen sonuçlara göre, özellikle yüksek rakımlı duraklardan toplanan
populasyonların çoğunlukla aynı grup içerisinde yer aldıkları görülmüştür. Bu
durum toplanan örneklerdeki genetik çeşitliliğin coğrafi dağılım ilişkisini
ortaya koymuştur. Sonuç olarak, ak üçgül ıslahı çalışmalarında gerekli
materyali sağlama açısından ülkemizin zengin bir genetik çeşitliliğe sahip
olduğu anlaşılmıştır.
Sustainability can only be achieved through the use and protection of genetic resources. White clover (Trifolium
repens L.), a perennial legume forage grass, is also an important genetic resource and widely found in grasslands, parks and
gardens in many regions of Turkey. This study was conducted to determine the genetic diversity of white clover populations
collected from different altitudes on seven provinces of Turkey. Six Simple Sequence Repeats (SSR) molecular markers
were used to estimate genetic diversity in fifteen populations collected for the study. In the study, 56 alleles were detected.
Populations were gouped as three clusters in the dendogram created to see genetic relationships. According to results,
especially population collected from high altitudes were mostly in the same group. This revealed the interaction between
geographical distribution and genetic diversity in the collected samples. As a result, it was understood that our country has a
rich genetic diversity to provide the necessary material in the white clover breeding.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi / Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Şubat 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 |