Kültür kavramı üzerine sayısız tanımlamalar, anlamlandırmalar, yaklaşımlar yığını söz konusudur. Kültür tartışmaları, arkaik dönemlerin konusu olmaktan ziyade yazının icadı sonrasına ve daha da özelinde modern zamanlara özgü bir mesele olmuştur. Özellikle Aydınlanma Dönemi’yle başlayıp Sanayi Devrimi ile hız kazanan “kapsayıcı” kültür kavramını anlamlandırma süreci çeşitlenmiş, “yüksek kültür”, “köylü kültürü”, “şehir kültürü”, “halk kültürü”, “popüler kültür”, “kitle kültürü”, “alt kültür”, “üst kültür” gibi kavramlar tartışılmaya başlanmış, entelektüel zümrede kültürün çeşitli alanlarına yönelik pek çok mesele üzerine kafa yorulmuştur. Bu tartışmaların gölgesinde, sömürgeci kültürlerde, yeni keşfedilen topraklarda yaşayan yerliler “soylu-vahşi” olarak adlandırılmış ve yaşantılarındaki doğallık üzerinden yüceltici bir tutum doğmuştur. Avrupalı halklar göz önüne alındığında “yerliler”, kültürel gelişmişlik durumları itibariyle vahşi olarak görülüyor; diğer taraftan insani yapıları ve doğaya, hayvanlara, bitkilere, birbirlerine, öteki insanlara/kültürlere karşı tutumları itibariyle özlerinde bir soyluluk barındırdıkları kabul ediliyordu. Batılı aydınların bu çelişkili tutumu, zamanla bir tutku hâlini almış ve edebî eserlerde kendine yer bulmuştur. Bu çalışmada, kültürel bir mesele olarak “soylu vahşi”lik, Juan José Saer’in Kimsesiz romanı üzerinden yorumlanmıştır. Yazarın, bu eserinde “soylu vahşi”liği bilinçli olarak ele aldığı, eserini “kültürlülük-kültürsüzlük” meselesi üzerinden kurguladığı, romanın ana karakterinin deneyimleriyle “medeniler ve vahşiler” arasında karşılaştırmalar yaptığı anlaşılmıştır. Bu eserin çözümlenmesi ile Batı kültürünün “soylu-vahşi” olarak adlandırıldığı yerli kültürlere dair görüş ve tutumları bir edebî eser üzerinden açığa çıkarılmaya çalışılmıştır.
There are countless definitions, interpretations and approaches to the concept of culture. Discussions on culture, rather than being the subject of archaic periods, have been a matter specific to the invention of writing and more specifically to modern times. The process of making sense of the ‘inclusive’ concept of culture, which started with the Enlightenment Period and accelerated with the Industrial Revolution, has diversified; concepts such as ‘high culture’, ‘peasant culture’, ‘urban culture’, ‘folk culture’, ‘popular culture’, ‘mass culture’, ‘subculture’, ‘high culture’ have been discussed, and many issues related to various fields of culture have been discussed in the intellectual community. In the shadow of these debates, in colonial cultures, natives living in newly discovered lands were labelled as ‘noble-savage’ and a glorifying attitude was born based on the naturalness of their lives. As far as European peoples were concerned, ‘natives’ were seen as savages in terms of their cultural sophistication; on the other hand, they were considered to harbour a nobility in their essence in terms of their human nature and their attitude towards nature, animals, plants, each other and other people/cultures. This contradictory attitude of Western intellectuals became a passion in time and found its place in literary works. This attitude of Western intellectuals became a passion in time and found its place in literary works. In this study, ‘noble savagery’ as a cultural issue is interpreted through Juan José Saer's novel “The Witnessed”. It is understood that the author consciously deals with ‘noble savagery’ in this work, constructs his work on the issue of ‘culturality-non-culturality’, and makes comparisons between ‘civilized and savages’ through the experiences of the main character of the novel. By analyzing this work, the views and attitudes of Western culture towards indigenous cultures, which are called ‘noble-savage’, have been tried to be revealed through a literary work.
Culture civilization noble-savage Juan José Saer The Witness novel
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kültürel Teori |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 29 Eylül 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2024 |
Gönderilme Tarihi | 24 Temmuz 2024 |
Kabul Tarihi | 25 Eylül 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |
* Hakemlerimizin uzmanlık alanlarını detaylı olarak girmesi süreçte hakem ataması açısından önem arz etmektedir.
* Dergimize gönderilen makaleler sadece ön değerlendirme sürecinde gerekçe gösterilerek geri çekilebilir. Değerlendirme sürecine geçen makalelerin geri çekilmesi mümkün değildir. Anlayışınız için teşekkür eder iyi çalışmalar dileriz.