En eski dönemlerden bu yana sosyal ve kültürel etkileşimin yoğun olarak yaşandığı halk pazarları, insanlık tarihinde önemli bir unsur olarak karşımıza çıkar. İnsanların çeşitli ihtiyaçlarını karşıladığı bu pazarlar, çok fonksiyonlu bir yapıya sahip olup geleneksel alışverişin yaşatıldığı mekânlardır. Belirli periyotlarla kurulan pazarlar, satıcı ve tüketici arasında belli bir hukuk çerçevesinde varlığını sürdürür. Günümüzde her ne kadar modern hukuk kuralları geçerli olsa da umumiyetle toplumsal ilişkiler, Türk örf ve âdetleriyle şekillenmiş olan sözlü normlarla belirlenir. Halk hukuku, süregelen kalıplar etrafında topluma yön veren ve toplumsal yaşamı düzenleyen sözlü yaptırımlardır. Pazarların kuruluş düzenini, iç mekândaki üreticilerin düzeni ve üretici-tüketici arasındaki ilişkiyi, modern hukukun yanında sözlü halk hukuku da belirler.
Bu makalede pazar satıcılarının kendi aralarındaki ilişkilerin yanı sıra çeşitli ihtiyaçlarını gideren halk ve satıcı arasındaki ilişkilere, halk hukuku ekseninde bir yaklaşım sergilenecektir. Öncelikle halk pazarlarının ekonomik, sosyal ve kültürel mekân olarak işlevlerini belirlemek için Muğla merkez halk pazarlarının tarihî seyri ve gelişimi hakkında bilgiler verilecektir. Ardından üreticiler ile yapılacak görüşmeler yoluyla elde edilen bilgiler esas alınarak sözlü halk hukuk kurallarının pazarlara yansımaları ele alınacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kültürel çalışmalar |
Bölüm | Özgün Makale |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mayıs 2020 |
Gönderilme Tarihi | 3 Nisan 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 3 Sayı: 4 |