Türkiye'nin Doğu Akdeniz bölgesindeki dış politikası, özellikle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile ilgili olarak, uluslararası ilişkilerde önemli bir ilgi ve tartışma konusu olmaktadır. Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki dış politikası uzun süredir tarihi, stratejik ve siyasi mülahazalarla şekillenmektedir. Bu politikanın merkezinde, yalnızca Türkiye tarafından tanınan ve kendini devlet ilan eden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bulunmaktadır. Türkiye'nin 1974'te Kıbrıs'a askerî harekât düzenlemesinin ardından 1983'te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurulması, Türkiye'nin bölgedeki stratejik çıkarları açısından bir dönüm noktası yaratmıştır. Türkiye'nin Akdeniz enerji kaynaklarına erişim ve bölgesel güvenlik kaygıları da dahil olmak üzere Doğu Akdeniz'deki stratejik çıkarları, Kuzey Kıbrıs’a olan sarsılmaz desteğini etkilemiştir. Yıllar geçtikçe, Türkiye'nin Kuzey Kıbrıs’a yönelik dış politikası, tamamen askeri bir müdahaleden çıkarak devletin meşruiyetini ve istikrarını güçlendirmeyi amaçlayan daha diplomatik ve ekonomik bir angajman stratejisine doğru evrildi. Bu makale, Doğu Akdeniz'deki Türk dış politikasının tarihsel bağlamını inceleyecek, Türk tarafının yaklaşımını analiz edecek ve bu yaklaşımın bölgesel dinamikler üzerindeki yansımalarını değerlendirecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türk Dış Politikası |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 14 Aralık 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 16 Kasım 2024 |
Gönderilme Tarihi | 10 Eylül 2024 |
Kabul Tarihi | 10 Kasım 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |
Uluslararası İlişkiler ve Diplomasi birbirinden ayrılamaz bir bütünün iki parçasıdır. Uluslararası İlişkiler disiplini içerisinde yer alan çoğu konu diplomasi ışığında ele alınmakta, en başta gelen politik, ekonomik konular uluslararası ilişkiler ve diplomasinin birlikte hareket etmesi ile açıklanmakta ya da çözüme kavuşturulabilmektedir. Bu nedenle derginin isminin Uluslararası İlişkiler ve Diplomasi olmasına karar verilmiştir. Dergimizin; Uluslararası İlişkiler, Diplomasi, Ekonomi, Temel Bilimler ve Sosyal Bilimlerin, siyaset, ekonomi, ekonomi-politik, diplomasi uygulamaları, siyasi tarih, uluslararası antlaşmalar, uluslararası örgütler, hukuk, uluslararası hukuk gibi alanları ile alakalı olarak bilim dünyasına önemli katkı yapması beklenmektedir.