This article investigates the impact of interpreters on the US foreign policy that is defined with a tradition of anti-
diplomacy in the Trump era. The literature in both International Relations and Translation Studies often overlooks the impact of interpreters on diplomacy and fails to consider interpreter as an actor per se. In this context, the study will investigate the initiatives undertaken by interpreters in order to fill the emerging gap in the diplomatic sphere in terms of diplomatic language, customs and actors in the Trump era. Accordingly, the article first comparatively examines the role of interpreters and diplomats and then, discusses the key roles of interpreters in diplomacy under two main categories: “communication filter” involving time-gaining strategy, moderation and gatekeeping and “conciliation” that includes the roles of scape goat, crisis prevention and mediation. Overall, this study demonstrates that interpreters have a greater space of manoeuvre than is generally assumed in terms of influencing diplomatic processes. By establishing the missing link between International Relations and Translation Studies, this study aims to become a pioneering work that contributes to the debate about whether interpreters can be considered as an important diplomatic actor.
Bu çalışmanın amacı Trump döneminde çevirmenlerin diplomasi karşıtlığı geleneğiyle anılan ABD dış politikasına etkilerini araştırmaktır. Uluslararası İlişkiler ve Çeviribilim literatürlerinde çevirmenlerin etki alanı çok dar bir çerçevede tartışılmış ve çevirmenler bir aktör olarak görülmemiştir. Bu bağlamda, çevirmenlerin Trump döneminde diplomasi dili, teamülleri ve aktörleri açısından oluşan boşluğu doldurmaya yönelik girişimleri incelenecektir. Makalenin ilk bölümünde çevirmenlerin ve diplomatların işlevleri karşılaştırıldıktan sonra ikinci bölümde çevirmenlerin diplomasiye etkileri iletişim filtresi ve uzlaştırma olmak üzere iki ana başlık altında incelenecektir. Çevirmenler, iletişim filtresi olarak zaman kazandırma, moderatörlük ve eşik bekçisi rollerini üstlenirken, uzlaştırma kapsamında günah keçisi, kriz önleyici ve arabulucu olarak diplomatik süreçleri etkilemektedirler. Uluslararası İlişkiler ve Çeviribilim disiplinleri arasında bağlantı kurarak çevirmenlerin varsayılandan çok daha geniş bir etki alanı olduğunu gösteren bu çalışma, çevirmenlerin önemli bir diplomatik aktör olarak ele alınıp alınamayacağı tartışmasına yön veren öncü çalışmalar arasında yer almayı hedeflemektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |