Uluslararası İlişkiler disiplininin gelişimi içinde merkez ve çevre arasındaki eşitsizliklerle ilgili kaygılar, Uluslararası İlişkiler’de kuramsal kavramların ulusal farklılıklardan beslenerek oluşturulup oluşturulamayacağına dair şüphelere yol açtı. Bununla birlikte, henüz Uluslararası İlişkiler kuramsallaştırmasının çevre bir ülke veya bölgede nasıl geliştiğine dair ayrıntılı bir bakışı içeren ve özgün kuramsal paradigmaların gelişimini engelleyen faktörleri araştıran çalışmalar mevcut değildir. Bu makale, Türkiye deneyiminden yola çıkarak özgün kuramsallaştırmanın çevrenin Uluslararası İlişkiler disiplininde merkez tarafından saygın bir biçimde tanınması için tek yöntem olabileceğini öngörüyor.
Concerns about the inequalities between the center and the periphery within the development of International Relations Discipline (IR) have brought doubts about whether or not the theoretical concepts of International Relations could be developed by contributions from national differences. In addition, studies with a thorough prospect about how the IR theorization has developed in a periphery country or in a region and researching about the factors which have prevented the development of original theoretical paradigms have yet to exist. Taking the road with Turkey’s experience, this article foresees the original theorization in IR as the only way for the periphery to be acknowledged respectably by the center.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Diğer ID | JA68PV64JB |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2008 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2008 Cilt: 5 Sayı: 17 |