Öz
Sosyal bilimler alanında toplumsal ontolojiyi
oluşturan etmelerin neler olduğu, ne tür varlıkların bulunduğu aynı zamanda kategorilendirmelerin,
sınıflandırmaların nedenli gerçekliği yansıttığı, bireyin, grubun ve
toplulukların bu süreçteki işlevi gibi konular halen tartışılmaktadır.
Özellikle felsefe alnında toplumsal ontolojiye yönelik gerçekçi bir yaklaşımın
nasıl tesis edileceği, sınırlarının ne olduğu, bağlamın etkisi, öznenin, grubun
ve toplulukların özerkliği gibi sorunsallar ele alınarak sosyal bilim alanında çalışmalar
yapılmaktadır. Bu süreç içerisinde sosyal
bilimler alanında gelinen nokta ifade edildiğinde ise özellikle modernlik ve
postmodernliğin bir getirisi olarak açığa çıkan düalist dünya görüşü
neticesinde birey-toplum, mikro-makro, yapı-fail gibi ikircikliklere yönelik
yapıcı manada bir aşma girişimin olduğu ve bu sorunsala yönelik çözüm
arandığını söylemek mümkündür. Manuel De Landa tarafından kaleme alnında eserde
bu duruma dikkat çekilirken gerçekçi bir ontolojinin sunumu yapılmaya
çalışılmıştır.