İslam medeniyeti mescit (cami) merkezlidir. Kurulduğu günden itibaren Müslümanları bir arada tutan, onları vahyin potasında eriten yerlen olan mescitler yüzyıllarca Müslümanlara hayat veren mezkezler olarak varlığını sürdürmüştür. Mescitler tarihi süreçte fonksiyonlarından önemli bir kısmını kaybetmiş ve 21. yüzyılın yaşam şartları ile insanlar mescitlerden uzaklaştırmıştır. İlk dönem İslam toplumu örnekliğinde mescitlerin fonksiyonelliğinin artırılması ve yeni bir ruh ve heyecanla tekrar hayatın merkezleri haline getirilmesi için çalışmalar yapılmalıdır. Bu bağlamda mescitleri cemaatle doldurmak, buraları ilmi faaliyetlere uygun hale getirmek, zikir, sohbet vb. faaliyetler düzenlemek bu mekanları fonksiyonel hale getirebilmek için yapılması gereken çalışmaların başında gelmektedir. Ayrıca geleneğimizde önemli yerleri olan İslam büyüklerinden bazılarının mescitlerle olan özel irtibat ve ilişkileri öne çıkarılarak bir farkındalık oluşturulması bu kapsamda önemli katkılar sağlayacaktır. Bu çalışmada kaynaklarda kendilerine “mescit güvercini” şeklinde lakap takılan sahâbe ve tâbiin neslinden 8 kişiden bahsedilecektir. Bahse konu bu kişilerin zamanlarının büyük bölümünü mescitlerde geçirdikleri, kalplerinin mescitlere bağlı olduğu, mescitlere olan bağlılıkları sebebiyle yaşadıkları dönemlerde bu şekilde künyelendirildikleri anlaşılmaktadır. Sahabe ve tâbiin neslinden bazı önemli kişilerin de içinde bulunduğu mescit güvercinlerinin hayat hikayeleri ve mescitlerle irtibatlarının öne çıkarılması, geleneği önemseyen günümüz Müslümanlarının mescitlerle irtibatını güçlendirme noktasında olumlu etkiler doğuracaktır. Genellikle bütün dinlerde pozitif bir hayvan olarak görülen güvercine İslam geleneği ve Türk kültüründe de kutsal gözle bakılmış, mescitlerde yuva yaptıkları gerekçesi ile güvercinlerin eti yenmediği gibi, dinen haram olmadığı halde bazı bölgelerde haram kabul edilmiştir. Dolayısıyla cami, mescit, güvercin ve mescit güvercinleri fenomenlerinin birlikte değerlendirilip mezcedilmesi, kalbi ve zihni bağlamda Anadolu insanında pozitif etkiler oluşturarak mescitlere ilgiyi artırabilecektir. Böylece mescit ve camilerin fonksiyonel hale getirilmesine önemli katkılar sağlanmış olacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Haziran 2023 |
Gönderilme Tarihi | 5 Mayıs 2023 |
Kabul Tarihi | 6 Haziran 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |