Çin-ABD
ilişkilerinin geçmişi, 18. yüzyılın sonlarına dayanmaktadır. Bu ilişki, bölgedeki
savaşlar, Çin’deki kültür devrimi ve sonrasındaki değişimlere karşın,
inişli-çıkışlı da olsa günümüze kadar kesintisiz olarak sürmüştür. İki ülke ilişkilerinin
tarihsel niteliğine baktığımızda, “ticari” özelliğinin başat bir konumda olduğu
anlaşılmaktadır. Dünyanın en büyük iki
ekonomisi olan Pekin ve Washington’un aralarındaki finansal ve ticari
ilişkilerin boyut ve niteliği, aynı zamanda küresel boyutta da önemlidir. Bu ilişkiler,
iki ülkeyi oldukça karmaşık ve kısa-orta dönemde terk edilemeyecek boyutta
“karşılıklı bağımlılık” içine sokmuştur. Ancak bu karşılıklı bağımlılık, ulusal
güvenlik ve dış politika bağlamındaki farklılıkları “aşınma” niteliği
kazandırmıştır.
The
history of relations between China and United States dating back to the last years
of the 18th century. This relationship is not uncommon, even if it is as
diverse as in the wake of various wars in the region, the Cultural Revolution
and the following transformation in China. When we look at the historical
nature of the relationship between the two countries, it is immediately clear
that the “commercial” nature is dominant. The size and character of the
financial and commercial relations between Beijing and Washington reflects
global dimentions. Such relations between them put the two countries into
“interdependence” in a dimension that is highly complex and can not be
abandoned in the short-medium term. However, this interdependence has given
“wear-out” qualities to differences in the context of national security and
foreign policy.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 23 Aralık 2017 |
Kabul Tarihi | 29 Kasım 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 1 Sayı: 3 |