Dinler, inananlarından sadece dinî pratikler istemez. İnsanın ilişkilerini de düzenler. Ahlâk bir “ilişkiler kompleksi” olarak görülebilir. İyi ilişkilerle paralel gitmeyen, daha doğrusu ahlâkî bir zemin üzerine kurulmayan bir dindarlığın, zaman zaman olumsuz yansımaları gözlemlenir. Bundan dolayı, dindar insanda haklı olarak ahlâkî yetkinlik de aranır. Dindar olduğunu söyleyen kişi, ortalama insanın bile sahip olduğu ahlâkî yetkinlikten yoksun ise, o dindarlık, sorgulanması gereken, problemli bir dindarlıktır. Şu net olarak ifade edilebilir ki, iyi Müslüman olmanın/dindarlığın yolu, öncelikle “iyi insan olma”dan geçer. İyi insan olmadan, insanlığın gerektirdiği ahlâkî değerler kuşanılmadan iyi Müslüman/dindar olmak mümkün değildir. Bu makale, insanî/ahlâkî erdem – İslâmî/dinî erdem ayırımını merkez alarak, felsefî ve dinî bir temellendirme ile dindarlığın ahlâkî temelini sorgulamayı amaçlamaktadır
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2005 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2005 Cilt: 14 Sayı: 1 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır.