H. I/VII. asrın sonları ile II/VIII. asrın başlarından itibaren oluşmaya başlayan ilim dalları, bir bütünü oluşturan İslâmî öğretinin parçalarıdır. Bu nedenle kesin hatlarla birbirlerinden ayrılmaları mümkün değildir. Bununla birlikte, her ilim dalı bilgi ürettiği alanın özellikleri doğrultusunda bazı metodlar benimsemiştir. Bu çerçevede hadisçilerin de itikâdî ve fıkhî konularda bazı kabulleri oluşmuştur. Hadisçiler bu kabulleri zaman zaman gözden geçirip yeniden şekillendirmek durumunda kalmışlardır. Zira varlığını devam ettirmek isteyen bir ilim dalının diğer ilim dallarıyla iletişim içinde olması gerekir. Hadisin böyle bir ilişki içinde olduğu ilim dallarından biri de Kelâm’dır. Bu makâlede Kelâm’ın ve kelâmcıların hadis ilmi üzerindeki etkileri araştırılmaktadır
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2005 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2005 Cilt: 14 Sayı: 1 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır.