İbn Sinân Hafâcî (ö.466/1073) fesâhatin
ve hakikatinin ne olduğu konusunda meydana gelen görüş ayrılıklarını gün
ışığına çıkarmak amacıyla kaleme aldığını dile getirdiği Sirru’l-Fesâha
isimli eserinde öncelikle fesâhat ve belâgat kavramlarını incelemiş ve
aralarındaki farkı ortaya koymaya çalışmıştır. Bu bağlamda fesâhatin lafızlara,
belâgatin ise manalarla birlikte lafızlara ait bir nitelik olduğunu ifade
etmiştir.
Bu makalede Hafâcî’nin üzerinde durduğu temel kavram olan fesâhati nasıl
tanımladığı, kendisinden önceki bazı önemli belâgat âlimlerinin görüşlerine
temas edilerek incelenecektir. Dolayısıyla eserini kaleme alırken başvurduğu
diğer belâgat ve fesâhate dair eserlerde bulunan birtakım görüşlere de yer
verilerek kendisinden önceki âlimlerden faydalandığı ve ayrıştığı noktalara da temas
edilecektir. Hafâcî’nin fesâhat kavramını açıklarken kullandığı, nazım ve nesir
örneklerinden hareketle hem fasih bir kelime hem de fasih bir kelamın sahip olması
gereken şartlar maddeler halinde ele alınacaktır. Sonuç olarak da genelde, Arap
dilinde fesâhat konusunun ayrıntılı bir şekilde ele alındığı en önemli eser
olmasının yanı sıra, Hafâcî’nin odaklandığı konunun fesâhat olması sebebiyle bu
eserin Sirru’l-Fesâha olarak isimlendirildiğini düşünmek mümkündür.
Ibn Sinân al-Hafâcî (d. 466/1073) firstly examined the
concepts of fluency and eloquence and tried to reveal the difference between
them in his book named Sirru'l-Fesâha, for which he stated that he wrote it in
order to bring the disagreements that arise about what the fluency and its
truth are to light. In this context, he mentioned that fluency is a feature of
the words, but eloquence is of the words together with the meanings.
In this article, how Hafâcî defines the main concept of fluency, on
which he puts particular emphasis on, will be examined by referring to the
views of some important scholars of eloquence before him. Therefore, a number
of views in the works about fluency and eloquence, which he used as references
when he was writing his work, will be included and the points he benefited from
or disagree with the previous scholars will be also mentioned. In addition,
based on the examples of poetry and prose, the conditions that both a fluent
word and a fluent statement must possess will be covered item by item. As a
result, it is possible to think that this work is called Sirru'l-Fesâha because
it is the most important detailed work on the subject of fluency in Arabic
language, and the subject emphasized by Hafâcî is fluency.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Kasım 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 27 Sayı: 2 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır.