From antiquity to 20th century the classical language studies redounded to text analysis techniques methods of literary analysis as Stylistic analysis, grammatical characteristics, origins, science of lexicon and stylistic.In 20th century, with Saussure linguistics sudies were separated from classical studies . This has brought new understanding of techniques in a very short time was reflected in the literature review and critiques. After Saussure; Sapir, Bloomfield, Trubetskoy, Guillaume, Tesniere, Hjelmslev, Jakobson, Martinet, Harris, Chomsky linguistics scholars have developed this discipline.Linguistics sees language as a system and believes the unit is significant in this system. The most important contribution of linguistics on the studies of language is the development of operational research. The aim of classical languages studies fromAristotle and Yaska to the present day to explain the not undurstanding languages in ancient text, generally. Until 20th century the studies of language researched as a branch of philosophy. From the twentieth century the studies of language began to be studied as a separate discipline. This understanding has led to the nascensy of linguistic studies. This article will focus on the general characteristics of the methods of linguistic analysis and these tecniques’ reflections to Classical literature will research.
Linguistics literature language Classical Turkish Literature.
Antik çağlardan 20. yüzyıla kadar klâsik dil çalışmaları; metin inceleme tekniklerine, tenkitli metin, üslup incelemesi, gramer özellikleri, köken bilim, sözlük bilim ve stilistik gibi edebî eserleri inceleme yöntemleri kazandırmıştır. 20. yüzyılda Saussure ile birlikte dilbilim çalışmaları klâsik dil anlayışından ayrılmıştır. Bu yeni anlayışın getirdiği teknikler çok kısa bir sürede edebiyat inceleme ve eleştirilerine yansımıştır. Saussure’den sonra, Sapir, Bloomfield, Trubetskoy, Guillaume, Tesniere, Hjelmslev, Jakobson, Martinet, Harris, Chomsky gibi dilbilim uzmanları, bu disiplini geliştirmişlerdir. Dilbilim, dili bir sistem olarak görür ve birimin bu sistem içinde anlamlı olduğuna inanır. Dilbilimin dil çalışmalarına en önemli katkısı işlevsel araştırmaları geliştirmesidir. Yâska ve Aristo’dan günümüze kadar gelen klâsik dil çalışmalarının amacı genelde eski metinlerin anlaşılamayan dil unsurlarını açıklamaya yöneliktir. 20. yüzyıla kadar dil çalışmaları felsefenin bir alt kolu olarak incelenmişti. 20. yüzyıldan itibaren dil çalışmaları ayrı bir disiplin olarak incelenmeye başlamıştır. Bu anlayış dilbilim çalışmalarının doğmasına da sebep olmuştur. Bu makalede dilbilimsel çözümleme yöntemlerinin genel özellikleri üzerinde durulacak ve bu tekniklerin klâsik edebiyat incelemelerine yansımaları araştırılacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 2 Haziran 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Cilt: 7 Sayı: 2 |
Adres: Uşak Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
Telefon: 0276 221 21 60 Faks :0276 221 21 61
E-posta: sosyaldergi@usak.edu.tr