Çoğulcu bakış açılarının
gelişmesi, aynı sosyal gerçeklik hakkında farklı yorumlamaların yapılabilmesi
gibi durumlardan dolayı, “kültürel çeşitlilik” konusunda daha çok
“farklılıklar” dan bahsedileceği gerçeği karşımızdadır. Daha “çok hareket
ediyor” ve “daha çok değişiyoruz”. Kadınlar, gençler, göç edenler (ve göçün
feminizasyonu), alternatif bir yaşam
umudu ile hareket ediyor, değişen ihtiyaçlar, “sembollerin, değerlerin,
inançların” düzeni tasvir eden ve yönlendiren mekanizmasında görünürlük kazanıyor.
Bu bağlamda, farklılık teorisinin, ideolojiden ve ayrımlarımızdan bağımsız
olarak ele alınması ihtiyacı doğmuştur. Günümüzde tartışıldığı üzere, farklılık
birçok toplumsal kesimde hissedilen taleplerden oluşmaktadır ve bütünlük içinde
farklılık, modernizmin radikal bir evresi olan postmodern evrede “parçalanma”
olarak yansıtılmıştır. Teorinin bu şekilde ele alınması bazı tartışmaları da
beraberinde getirmiştir. Teorik olarak “farklılık”, düşünceme göre, bütün
içinde “yabancılaşma pratiğini” üretmeden nasıl yaşanılır sorusunu gündeme
getirmesi bakımından önemlidir. Bugün üzerinde tartışıldığı üzere, daha çok
bahsedilen “yaşam pratikleridir”. Farklılık teorisinin “ideoloji” eksenli
tartışmalardan bağımsız olarak ele alınmasının gerekli olduğunu düşünüyorum. “Özneliğin
inşasında kategoriler bir ayrım değildir” önermesini sunacağım. Kavramın
“özgül” anlamı, Henri Lefebvre’nin “Gündelik Hayatın Eleştirisi III” adlı
eserinde ele alınmıştır. Bu kavramı, “ideolojik” içerimlerinden bağımsız olarak
ele almaya çalışacağım. Türkiye’de modernleşme sonrasında nasıl bir “değişim”
yaşandı ve kentlerdeki farklılık vurgusu nasıl hissedildi, bu soruları yanıtlamaya
çalışacağım. Bu soruları yanıtlarken Türkiye’de modernleşmenin geçirdiği
değişim sürecini Tanzimat dönemi ile başlatarak tartışmaya çalışacağım.
Bulgular: Kentler, hem içeriden hem de dışarıdan göç almış, kadınların ve
gençlerin (çalışma-ailevi ve “özel” yaşam- boş vakit) birbirine farklılaşma
beraberinde getirmektedir. Değişen ihtiyaçlar, bu açıdan incelenen insan
gerçeği, alışveriş, davranışlar, kentte “farklılık” vurgusunun daha çok
değişeceği ve dönüşeceğinin izlenimlerini gösteriyor.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Ekim 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 12 - C-IASOS ÖZEL SAYISI |
Adres: Uşak Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
Telefon: 0276 221 21 60 Faks :0276 221 21 61
E-posta: sosyaldergi@usak.edu.tr