Occupational health and safety is one of the indispensable concepts of working life. Protecting employees in terms of health and safety while doing their jobs is as important as receiving compensation for their efforts. In this respect, legal regulations have been made to prevent workers, in the previous regulations, and later, with the Occupational Health and Safety Law No. 6331, to prevent all employees from suffering losses due to the work they do during their work. While there were limited provisions regarding the protection of workers in terms of work accidents and occupational diseases within the framework of the relevant provisions of Law No. 4857, which was in force before Law No. 6331, with Law No. 6331, which came into force on 20 June 2012, the scope was broadened, and provisions were made to protect all employees. In this study, first of all, the development of national and international legislation on occupational health and safety will be briefly touched upon, and then the situation of apprentices and trainees in terms of occupational health and safety will be emphasized within the framework of the provisions in force in our country. As it is known, apprentices and trainees need special regulations to be protected in working life since they do not have the status of workers or civil servants. For this reason, in our study, the existing provisions and shortcomings regarding the protection of apprentices and trainees against diseases and accidents in their working lives, like other employees, are discussed within the framework of the legislation in force.
İş sağlığı ve güvenliği kavramı çalışma hayatının vazgeçilmez kavramlarından biridir. Çalışanların işlerini yaptıkları esnada sağlık ve güvenlik açısından korunmaları onların emeklerinin karşılıklarını almaları kadar önemli bir husustur. Bu itibarla önceki düzenlemelerde işçilerin, daha sonra ise 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile birlikte tüm çalışanların çalışmaları esnasında yaptıkları iş nedeniyle zarara uğramalarının önüne geçmek için hukuksal düzenlemeler yapılmıştır. 6331 sayılı Kanundan önce yürürlükte bulunan 4857 sayılı Kanunun ilgili hükümleri çerçevesinde sadece işçilerin iş kazası ve meslek hastalığı yönünden korunmaları hususunda sınırla sayıda hükümler bulunurken 20 Haziran 2012 yılında yürürlüğe giren 6331 sayılı Kanun ile kapsam geniş tutularak tüm çalışanların korunması yönünde hükümler getirilmiştir. Bu çalışmada öncelikle iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin ulusal ve uluslararası mevzuat gelişimine kısaca değinildikten sonra ülkemizde yürürlükte bulunan hükümler çerçevesinde çırak ve stajyerlerin iş sağlığı ve güvenliği yönünden durumu üzerinde durulacaktır. Bilindiği gibi çırak ve stajyerler, işçi ya da memur statüsünde olmamaları dolayısıyla çalışma hayatında korunmaları için özel düzenlemelere ihtiyaç duymaktadırlar. Bu nedenle çalışmamızda yürürlükte bulunan mevzuat çerçevesinde çırak ve stajyerlerin çalışma hayatlarında hastalık ve kazalara karşı diğer çalışanlar gibi korunmaları yönünde var olan hükümler ve eksik yönler ele alınmaktadır
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Ticaret Hukuku (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 20 Aralık 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 22 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 10 Kasım 2023 |
Kabul Tarihi | 13 Aralık 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 3 Sayı: 2 |