Medya temsilleri taşıyıcısı oldukları kültürel kodlar aracılığıyla iktidar ilişkilerinin meşrulaştırılmasına ve yeniden üretilmesine katkıda bulunmaktadır. Birer medya temsili olarak sinema filmleri ya da televizyon dizileriyse toplumsal güç ve iktidar ilişkilerine uygun olarak kurgulanmaktadır. Bu nedenle sinema ve televizyon temsillerini üretildikleri ya da tüketildikleri dönemin egemen güç ve iktidar ilişkilerinden bağımsız ele almak çoğu zaman yanıltıcı olmaktadır. Sinema ve televizyon temsilleri izleyicilerine sundukları kimlikler aracılığıyla üretildikleri dönemin hâkim eğilimlerine dair önemli ipuçları vermektedir. Bu çerçevede çalışmanın başlangıç varsayımı; “Türkiye’nin 1970’li yıllardan günümüze geçirmiş olduğu siyasi, iktisadi ve kültürel dönüşüm sonrası pek çok şeyin yanı sıra sinema ve televizyon yapımlarında reklamcı kimliğinin temsil tercihlerinin de dönüşmüş olduğu” şeklinde özetlenebilir. Çalışmanın başlangıç varsayımını kanıtlamak maksadıyla araştırma kısmının birinci bölümünde 1970 ila 1980’li yılların değerlendirilmesi için toplam dört sinema filmi incelenmektedir. Araştırma kısmının ikinci bölümündeyse; 2000 ila sonrası yılların değerlendirilmesi maksadıyla toplam dört televizyon dizisi odağa alınmaktadır. Çalışma neticesinde 1970 ila 1980’li yıllarda çekilen sinema filmlerinde reklamcı kimliğinin temsiline yönelik etik ilkeler üzerinden dile getirilen eleştirel bakış açısının, 2000’li yıllardan itibaren ülkenin geçirdiği siyasi, iktisadi ve kültürel dönüşümün etkisiyle ortadan kalktığı ve temsil tercihlerinde gözle görülür değişime neden olduğu sonucuna varılmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Nisan 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.