Postmodernizm, modernizmin hâkimiyetini bitirirken elitlerin ekonomiden kültüre medyadan siyasete ayrıcalıklarını da azaltmıştır. İletişim kanalları ve teknolojilerinin gelişmesiyle sesi gür çıkmayan kesimler görünür olmaya başlamış ve bu durum demokrasinin katılımcılık şartını desteklemiştir. Pasif konumundan içerik paylaşan aktöre dönüşen insanoğlu, kendisini, sanal zekâlı yeni iletişim teknolojileri sayesinde benzerlerin seslerini duydukları, görüşlerini onayladıkları ama ötekine tahammül edilmeyen bir dünyada bulmuştur. Neticede körü körüne kutuplaşmalar doğmuş, nefret dili ve ötekileştirme kaçınılmaz hale gelmiştir. Hakikatin önemini yitirmesi de bu safhada başlamıştır. Bilimsel gerçekler sıradan insanın bakış açısından farklı sayılmamaya, gerçekliği evrensel olarak kanıtlansa da herkes istediği gerçeği yadsımaya, kendisine iyi gelen ve hoşuna giden söylemleri, yanlışsa da kabul etmeye veya herkesten önce ortaya atmaya başlamıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları |
Bölüm | Derleme Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 9 Ekim 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.