Yavaş Kentler, metropollerdeki kapitalist toplumsal koşullar ve tüketim kültürü hâkimiyetindeki gündelik yaşamın yarattığı yabancılaşmadan kurtaracak, bireylerin gerçek ihtiyaçlarını fark ederek kendi yaşamlarını oluşturabilmeleri anlamında daha özgür kılacak güvenli birer sığınak olarak tanıtılmaktadır. Dünyada 264, Türkiye’de ise 18 yavaş kent bulunmaktadır. İzmir İline bağlı Seferihisar ilçesi, 2009 yılında unvanı alarak, bugün Türkiye’deki diğer yavaş kentlerin başkenti konumundadır. Yavaş kent unvanı ile birlikte markalaşan ilçeye, metropollerden önemli miktarda göç gerçekleşmiştir. Ancak kalabalıklaşmayla birlikte metropollere dair sorunları yaşamaya başlamış, sakinliği kaybetmek ve gelenlerin gitmek istemesiyle yüzleşmek zorunda kalmıştır. Bu çalışma, Seferihisar’ın yavaş kent oluşunun ardından girdiği değişim sürecini metropollerden sakin bir yaşam arayışıyla gelenler üzerinden değerlendirmeye çalışmaktadır. Çalışmada, fenomenolojik yaklaşımla ilerleyen bir araştırma deseniyle; İstanbul, Ankara ve İzmir’den gelerek ilçeye yerleşen 7 kişi ile gerçekleştirilen derinlemesine görüşmelerin yanı sıra doküman analizi, uzman görüşü ve gözlem gibi diğer veri toplama metotlarına başvurulmuştur. Elde edilen bulgular sonucunda, yabancılaşmadan kurtuluş ve bireysel özgürleşme bağlamında Yavaş Kent Seferihisar gibi küçük kentler seçeneğinin bir alternatif olmayabileceği; kapitalist kentsel koşulları yeniden ürettiği için bireysel özgürlüğün mekânsal değil, zihinsel olması gerektiği anlaşılmaktadır.
yavaş kent yabancılaşma tüketim kültürü fenomenolojik araştırma
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Nisan 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.