Ertem Eğilmez (1929-1989), seyircinin nabzını tutma konusunda sıra dışı bir yeteneğe sahipti. Eğilmez, sinemacılık kariyerinin ilk yıllarındaki kısa süreli bocalamadan sonra Sürtük (1965) filmiyle büyük bir çıkış yakaladı. Bu başarıyı 1970’li yıllar boyunca sürdürdü. Aile seyircisi sinema salonlarından uzaklaşınca Yeşilçam’ın çarkları bu kez lümpen seyircilerin beklentilerini karşılamak için dönmeye başladı. 1970’li yılların ikinci yarısına damga vuran yerli seks filmlerinin üretimi, 12 Eylül Askerî Darbesi ile birdenbire sona erdi. Ortaya çıkan boşluğu arabesk filmler doldurdu. Eğilmez, 1980’li yıllarda müzik ve film piyasasına hâkim olan arabesk furyasını son filmi Arabesk’te (1989) kıyasıya eleştirdi. Bu çalışmada, Arabesk filmi sinemasal söylem çözümlemesi yöntemiyle incelenmiştir. Çalışmanın amacı, Arabesk filminin, seyir zevki gelişmiş, arabesk kültüre ve Yeşilçam melodramlarına mesafeli duran potansiyel bir seyirci kitlesini açığa çıkardığını ortaya koymaktır. Yeşilçam’ın sonunu ilan eden Arabesk filmi, yeni bir sinemanın ve yeni bir seyirci psikolojisinin miladı olur. Geçmişte ebeveynlerinin gözyaşı döktüğü hikâyelere kahkahalarla gülen bu seyirci, klasik Yeşilçam seyircisinden oldukça farklıdır. Mağduriyet söylemini ve kendine acımayı reddetme, fail olma ve kendi sorunlarını çözebilme bu seyirci kitlesinin temel psikolojik özellikleridir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 14 Ekim 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 8 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.