Molecular features identified in ependymomas recently, have been suggested as prognostic factors. However, due to economic conditions, molecular studies cannot be routinely evaluated in all centers, worldwide. Considering this, we aimed to investigate the effect of clinicopathological and immunohistochemical features on survival in ependymoma and anaplastic ependymoma cases. 64 patients diagnosed with ependymoma and anaplastic ependymoma between 2010 and 2020 were included in the study. Demographic, clinical and radiological information, tumor diameters, presence of recurrence, follow-up dates and survival status of the patients were evaluated. Hematoxylin-eosin and immunostained slides were re-examined. Statistical analyses showed a significant difference between recurrence-free survival rate and localization and resection status (p=0.050 <α = 0.05 and p=0.034 <α=0.05). There was a statistically significant relationship between mortality and histopathological diagnosis and grade (p=0.013 <α=0.05). Ki-67 proliferation index was directly related to overall survival, relapse-free survival and survival status (<α=0.05). Although molecular evaluation is an important prognostic parameter in ependymomas, since it is not applicable in every center, the localization of the tumor, the age of diagnosis, the extent of resection of the tumor, the Karnofsky performance status of the patient, whether he received adjuvant radiotherapy and the ki-67 proliferation index of the tumor are valuable parameters to predict the prognosis of the case.
Son dönemde ependimomalarda tanımlanan moleküler özellikler prognostik bir faktör olarak önerilmektedir. Ancak dünya genelinde eşit dağılıma sahip olmayan ekonomik koşullar moleküler çalışmaların rutin olarak tüm merkezlerde değerlendirilmesine olanak sağlamamaktadır. Bu durum göz önünde bulundurularak çalışmamızda ependimoma ve anaplastik ependimoma olgularımızdaki klinikopatolojik ve immünohistokimyasal özelliklerin sağkalım üzerindeki etkisinin araştırılması amaçlanmıştır. Çalışmamıza merkezimizde 2010-2020 yılları arasında eksizyon materyallerinden yaş ve cinsiyet ayrımı yapılmaksızın ependimoma, anaplastik ependimoma tanısı alan 64 olgu dahil edildi. Olguların demografik bilgileri, tümör çapı, klinik ve radyolojik bilgileri, sağkalım durumu, nüks varlığı ve son kontrol tarihleri hastane veri tabanından ve patoloji raporlarından elde edildi. Çalışmaya dahil edilen olgulara ait hematoksilen eozin (H&E) boyalı ve immünohistokimyasal çalışma yapılan lamlar yeniden değerlendirildi. Yapılan istatistiksel analizde nükssüz sağkalımla lokalizasyon ve rezeksiyon durumu arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulundu (p=0,050 <α=0,05 ve p=0,034 <α=0,05). Olgunun eksitus ve sağ olma durumu baz alınarak yapılan analizde eksitus ile histopatolojik tanı ve tümör derecesi arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık mevcuttu (p=0,013 <α=0,05). Ki-67 proliferasyon indeksi total sağkalım, nükssüz sağkalım ve sağ kalma haliyle istatistiksel olarak anlamlı şekilde ilişkiliydi (<α=0,05). Ependimomalarda moleküler değerlendirme klinik gidişatı öngörmede önemli bir parametre olmakla birlikte her merkezde uygulanabilir olmaması nedeniyle olgunun klinik gidişatını ön görmede tümörün lokalizasyonu, olgunun tanı yaşı, tümörün rezeksiyon genişliği, olgunun Karnofsky performans durumu, adjuvan radyoterapi tedavisi alıp almadığı ve tümörün ki-67 proliferasyon indeksi değerlendirilmesi gereken değerli parametrelerdir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Patoloji |
Bölüm | Özgün Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Nisan 2022 |
Kabul Tarihi | 4 Şubat 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |
Journal of Uludag University Medical Faculty is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.