Eritrosit sedimantasyon hızının (ESR ≥100 mm/saat) önemli derecede yüksek olması genellikle enfeksiyonlar, otoimmün hastalıklar ve maligniteler dahil olmak üzere ciddi durumlarla ilişkilidir. Ancak ESR spesifik olmayan bir belirteç olduğundan, hangi hastaların malignite araştırmalarında önceliklendirileceği zorlayıcı olabilir. Multipl miyelom gibi durumlar spesifik testlerle tanımlanabilse de, diğer maligniteler için eşdeğer derecede tanımlayıcı belirteçler mevcut değildir. Bu çalışmada rutin laboratuvar parametrelerinin tanısal değeri artırıp artırmayacağını incelemiştir. Ocak 2020 ile Nisan 2024 tarihleri arasında Bursa Uludağ Üniversitesi İç Hastalıkları Kliniği’ne başvuran, ESR ≥100 mm/saat olan 124 erişkin hasta retrospektif olarak analiz edilmiştir. Eksik laboratuvar verileri bulunanlar, tanı konulamayan olgular ve plazma hücre diskrazileri dışlandıktan sonra 46 hasta nihai kohorta dahil edilmiştir. Analizimizde hemoglobin, albümin ve laktat dehidrogenazın (LDH) univaryant analizlerde malignitenin anlamlı prediktörleri olduğu bulunmuştur. Hemoglobin (g/dL) × Albümin (g/L) / LDH (U/L) formülü ile hesaplanan HALD skoru geliştirilmiş ve iyi bir tanısal performans göstermiştir (ROC eğrisi altında kalan alan = 0,749, %95 GA: 0,567–0,932). Optimal kesim noktası 1,45 olup %66,7 duyarlılık ve %84 özgüllük sağlamıştır. Bu sonuçlar, ucuz ve kolay ulaşılabilir laboratuvar parametrelerinin bir skorlama sistemi içinde birleştirilmesinin, yüksek ESR’ye sahip hastalarda malignite açısından önceliklendirilmesi gerekenlerin belirlenmesine yardımcı olabileceğini göstermektedir.
Eritrosit Sedimantasyon Hızı Hipoalbüminemi Hemoglobin Laktat Dehidrogenaz Malignite
A significantly elevated erythrocyte sedimentation rate (ESR ≥100 mm/h) is often linked to serious conditions, including infections, autoimmune disorders, and malignancies. However, because ESR is a nonspecific marker, it can be challenging to prioritize patients for cancer investigations. While conditions like multiple myeloma can be identified through specific tests, there are no equally definitive markers for other malignancies. This study examined whether routine laboratory parameters could enhance diagnostic value. We retrospectively analyzed 124 adult patients with an ESR ≥100 mm/h admitted to Bursa Uludağ University Internal Medicine Clinic from January 2020 to April 2024. After excluding those with incomplete laboratory data, undiagnosed cases, and plasma cell dyscrasias, 46 patients remained in the final cohort. In our analysis, we found that hemoglobin, albumin, and lactate dehydrogenase (LDH) were significant predictors of malignancy in univariate analyses. We developed the HALD score, calculated as (Hemoglobin (g/dL) × Albumin (g/L) / LDH (U/L), which demonstrated good diagnostic performance, with an area under the ROC curve of 0.749 (95% CI: 0.567–0.932). An optimal cut-off value of 1.45 resulted in a sensitivity of 66.7% and a specificity of 84%. These results suggest that combining inexpensive and readily available laboratory parameters into a scoring system can help identify patients with high ESR who should be prioritized for further evaluation of malignancy.
Erythrocyte Sedimentation Rate Hypoalbuminemia Hemoglobin Lactate Dehydrogenase Malignancy
| Birincil Dil | İngilizce |
|---|---|
| Konular | İç Hastalıkları |
| Bölüm | Araştırma Makalesi |
| Yazarlar | |
| Gönderilme Tarihi | 7 Eylül 2025 |
| Kabul Tarihi | 15 Ekim 2025 |
| Yayımlanma Tarihi | 8 Aralık 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 51 Sayı: 3 |

Journal of Uludag University Medical Faculty is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.