Osmanlı şehir mimarisi, devletin zirvesi başta olmak üzere hanım sultanlar, paşalar, beyler, askeri ve zengin kesim tarafından oluşturulmuştur. Bu mimari; han, hamam, kervansaray, köprü, çeşme, imaret, cami, mescit, beden, kale vesaire gibi halka hizmet edecek yapılardan oluşmaktaydı. Vakıf statüsünde vücuda getirilen bu mekânsal yapıların varlıklarını devam ettirmeleri, kesintisiz akarlarla desteklenmelerine bağlıydı.
Bu araştırmada, Genç Osman’ın kısa saltanatı sürecinde Tuna Nehri kıyısına inşa ettirdiği vakfının tanıtımı yapılmıştır. Sultan Osman Han Evkafı içindeki en önemli yapı, şüphesiz kaledir. Tuna’nın kuzeyinden gelebilecek saldırılara karşılık veren bu askeri üs, aynı zamanda Dobruca’nın savunulmasını kolaylaştırmaktadır. Bununla birlikte Osmanlı kültüründe ibadet mekânı özelliğinin yanında bir sosyalleşme aracı olan cami de bulunmaktadır. Türk kültürünün önemli yapılarından olan hamam ve eğitim konusunda bilgi veren bir mektebin varlığı bilinse de daha ziyade kale ve cami üzerinde durulmuştur. Temeline arşiv kaynakları konularak hazırlanan bu çalışma ile vakfın kurulduğu coğrafya, çalışanları ve sosyo-ekonomik boyutu irdelenmiştir.
The Ottoman city architecture was created by sultans, pashas, gentlemen, military and wealthy people, and especially, by the top governmental personnel. This architecture consisted of structures that served the public such as inns, baths, caravanserais, bridges, fountains, soup kitchens, mosques, masjids, walls, castles, etc. The maintenance of these spatial structures, which were created with the status of foundations, depended on the support with uninterrupted revenue.
In this study, the foundation that was built on the banks of the Danube River during the short reign of Osman II was introduced. The most important building in the Sultan Osman Han Foundation is undoubtedly the castle. This military base, which encountered attacks from the north of the Danube River, also facilitates the defense of Dobruja. Nevertheless, there is also a mosque, which is a socialization area in Ottoman culture besides its quality of being a place of worship. Although the presence of the bathhouse, which is one of the most important structures of Turkish architecture, and the school, which provides information about education, are known, the castle and the mosque were emphasized more. With this study, which was prepared based on the archival sources, the geography, employees, and socio-economic dimension of the foundation were investigated.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2021 |
Gönderilme Tarihi | 11 Kasım 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 6 Sayı: Prof. Dr. Süleyman Büyükkarcı Özel Sayısı |
Bu eser Creative Commons BY-NC-SA 2.0 (Atıf-Gayri Ticari-Aynı Lisansla Paylaş) ile lisanslanmıştır.