Selçuklular, tarih sahnesine çıktıktan sonra sadece Sünnî İslâm dünyasının siyasî ve askerî lideri olmakla kalmamış; oluşturdukları ilmî ve fikrî yapı ile sonraki dönemler için de belirleyici olmuşlardır. Selçuklular döneminde oluşan tasavvuf anlayışı da bunlardan biridir. Selçuklular açtıkları medreselerle Sünnî İslâm düşüncesinin gelişmesine hizmet ederken, aynı paralelde olan Sünnî tasavvuf anlayışına da desteklemişlerdir. es-Sülemî, Kuşeyrî, Gazâlî es-Sühreverdî gibi dönemin sûfîleri tarafından başlatılan bu anlayış Şiî, Râfızî ve sapkın görüşlere karşı büyük başarı elde etmiştir.
Selçuklular döneminde başlayan bu düşünce sistemleşerek sonraki dönemlere kadar devam etmiştir. Özellikle İmam Gazâlî, Ahmed Gazâlî ve es-Sühreverdî yoluyla devam eden bu anlayış onların halifeleri tarafından devam ettirilerek Safiyyüddîn-i Erdebîlî, Hamîdüddin Aksarâyî ve Hacı Bayrâm-ı Velî yoluyla Akşemseddin Hazretleri’ne kadar ulaşmıştır. Bahsedilen sûfîler bir taraftan içinde bulundukları toplumun manevî yönden eğitilmesini sağlarken, diğer taraftan toplum bütünlüğünü korumuşlardır. Toplumda ortak hassasiyetlerin gelişmesini sağlayıp, ayrılıkçı ve yıkıcı fikirlerin yeşermesine izin vermemişlerdir. Bu durum, Selçuklular’dan başlayarak Osmanlılar dönemine kadar gelen Kur’an ve sünnete bağlı tasavvuf anlayışının temel karakteri olarak devam etmiştir.
Selçuklular’la birlikte başlayıp gelişen bu anlayış bir taraftan Sünnî İslâm’ın sapkın fikirlere karşı korunmasını sağlarken, diğer taraftan devletin temel misyonunuyla da paralellik arz ettiği için devleti yıkıcı ve bölücü fikirlere karşı korumada bir kalkan vazifesi görmüştür. Selçuklular’da Gazâlî ile başlayan bu düşünce, Osmanlılar’da Hacı Bayrâm-ı Velî ve Akşemseddin Hazretleri çizgisiyle devam ettirilmiş, böylece Sünnî anlayış doğrultusunda gelişen bu tasavvuf anlayışı aynı zamanda devletin yanında yer alarak onu sapkın fikirlere karşı koruma görevi üstlenmiştir.
Selçuklular Tasavvuf Gazâlî Safiyyüddîn-i Erdebîlî Akşemseddin
The Seljuks did not only become the political and military leaders of the Sunnite Islamic world after their emergence on the stage of history; the scientific and intellectual structure formed during their period was decisive for the following periods. The understanding of Sufism formed during the Seljuk period is one of them. While the Seljuks served the development of Sunnite Islamic thought with the madrasas they opened, they also supported the Sunnite understanding of Sufism in parallel. This understanding, initiated by Sufis of the period such as al-Sulamî, al-Qushayrî, al-Ghazâlî al-Suhrawardî, achieved great success against Shiite, Râfızî and deviant views.
This idea, which started during the Seljuk period, was systematized and continued until later periods. This understanding, which continued especially through Imam al-Ghazâlî, Ahmad al-Ghazâlî and al-Suhrawardî, was continued by their caliphs and reached Akşemseddin Hazretleri through Safiyyüddîn-i Erdebîlî, Hamîddin Aksarâyî and Hacı Bayrâm-ı Velî. While these Sufis provided spiritual education for the society they lived in, they also protected the integrity of the society. They ensured the development of common sensitivities in society and did not allow separatist and destructive ideas to flourish. This was the basic characteristic of the Sufi understanding of the Qur'an and Sunnah from the Seljuks until the Ottoman period.
This understanding, which began and developed with the Seljuks, on the one hand ensured the protection of Sunnite Islam against deviant ideas, and on the other hand, since it was in line with the basic mission of the state, it served as a shield to protect the state against destructive and separatist ideas. This idea, which started with al-Ghazâlî in the Seljuks, was continued in the Ottomans with the line of Hacı Bayrâm al-Velî and Akşemseddin Hazretleri, and thus this Sufi understanding, which developed in line with the Sunnî understanding, also sided with the state and undertook the task of protecting it against deviant ideas.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Selçuklu Arkeolojisi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2024 |
Gönderilme Tarihi | 25 Mart 2024 |
Kabul Tarihi | 3 Mayıs 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 9 Sayı: 2 |
Bu eser Creative Commons BY-NC-SA 2.0 (Atıf-Gayri Ticari-Aynı Lisansla Paylaş) ile lisanslanmıştır.