İhracata dayalı ekonomik büyüme modelini benimseyen Türkiye'nin hem Avrupa Birliği (AB) hem de İslam ülkeleri arasında önemli bir yeri vardır. Ayrıca, AB ile olan ilişkilerine zarar vermeden İslam ülkeleri ile ekonomik ve ticari işbirliği imkanlarını geliştirmek ve bölgesinde etkin bir güç olmak gibi gelecekten beklentileri ve hedefleri bulunmaktadır. Ancak, Türkiye'nin sahip olduğu potansiyel ile İslam ülkeleri arasındaki ticaret hacmine bakıldığında, mevcut işbirliğinin oldukça yetersiz olduğu görülmektedir. Bu alanda son yıllarda önemli gelişmeler sağlanmış olmakla birlikte, henüz arzu edilen seviyelere erişilmiş değildir. Bu çalışmada, Türkiye'nin yeni pazar arayışları içinde İslam ülkelerinin yeri ve önemi açıklanmaya çalışılmış, Türkiye'nin bu pazarlardan hak ettiği payı alabilmesi için yapılması gerekenler üzerinde durulmuştur.
Having adopted an export-oriented economic growth model, Turkey has an important place both in European and Islamic countries. In addition, Turkey has future targets and expectations such as becoming an active power in its region and improving cooperation opportunities with Islamic countries in economy and trade without damaging its relations with EU.
However, taking into consideration Turkey’s existing potential and the volume of trade between Turkey and Islamic countries, the present cooperation seems to be quite insufficient. Although there have been important developments in this area, the desired level has not been achieved yet. In this study, the place and importance of Islamic countries in Turkey's search for new markets is explained and what Turkey should do in order to get its share from these markets is emphasized.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Kasım 2015 |
Gönderilme Tarihi | 24 Kasım 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Sayı: 2 |
Verimlilik Dergisi Creative Commons Atıf-GayrıTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır.