Risk, tehdit ve belirsizliklerden uzak olma hali olarak güvenlik kavramı, uluslararası ilişkiler literatüründe, uluslararası sistemde meydana gelen değişimlere paralel olarak farklı düzlemlerde tanımlanmaktadır. Birçok alanda yıkıma sebep olan dünya savaşlarının ardından kolektif güvenlik anlayışının ağırlık kazanması bu bağlamda Doğu ve Batı bloğu ülkelerinin de temelde NATO ve Varşova Paktı özelinde güvenliklerini sağlamaya çalışmalarına sebep olmuştur. Soğuk Savaşın sona ermesiyle beraber her ne kadar Varşova Paktı miladını doldurduysa da NATO, gerekli gördüğü değişim ve dönüşümleri geçirerek ve genişleyerek yoluna devam etmiştir. Bu noktadan hareketle çalışmada; Soğuk Savaş döneminden sonra küreselleşmenin yaşadığı evrim ve teknolojik gelişmelere paralel olarak güvenlik algısında meydana gelen dönüşüm ve bunun NATO üzerindeki yansımaları irdelenmeye çalışılacaktır. Ayrıca, tehdit algısında meydana gelen değişim üzerinden güvenliğin birey merkezci bir yaklaşım ile genişlemesi ve bunun yarattığı belirsizlik ortamına NATO’nun çözüm arayışları analitik bir bakış açısıyla karşılaştırmalı olarak okuyucuya sunulacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Uluslararası İlişkiler |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 6 Sayı: 2 |