After the Second World War, European integration, whose foundations were laid and referred to by many different names in the historical process, was limited to the economic field until the end of the Cold War due to the national interests of the nation-states. In the new international conjuncture that emerged with the end of the Cold War, integration began to spread into the socio-cultural and political sphere. In this context, attempts have also been made to unite European nations with different national identities under the umbrella of a common ‘European identity’. Integration, which has faced various institutional and economic crises in the historical process, has been re-tested in a different way with the coronavirus epidemic, which is effective all over the world as of 2020. In integration, this epidemic, which created a ‘crisis of solidarity', led to the question of the direct center of the European identity that was built. This transformation of the European Union and the process it has going through; while explaining international relations, the constructivist approach emphasizes the importance of ideational factors such as identity, culture and norms. Rational theories focusing on material elements are insufficient to explain the transformations in the international structure. For this reason, it is important to analyze both the position of the European Union in world politics, the basic principles on which it is based, and the identity creation process within the framework of a constructivist approach.
Constructivist Approach European Integration European Union Covid-19 Pandemic
İkinci Dünya Savaşı sonrası, temelleri atılan ve tarihsel süreç içerisinde birçok farklı isimle anılan Avrupa bütünleşmesi, ulus-devletlerin ulusal çıkarlarından dolayı Soğuk Savaş sonuna kadar iktisadi alanla sınırlı kalabilmiştir. Soğuk Savaş’ın sona ermesiyle ortaya çıkan yeni uluslararası konjonktürde bütünleşme; sosyo-kültürel ve siyasal alana yayılmaya başlamıştır. Bu bağlamda, farklı ulusal kimliklere sahip Avrupalı milletlerin, ortak bir ‘Avrupalı kimliği’ çatısı altında birleştirilmesi adına da girişimlerde bulunulmuştur. Tarihsel süreçte çeşitli kurumsal ve iktisadi krizlerle karşı karşıya kalan bütünleşme, 2020 yılı itibariyle tüm dünyada etkili olan koronavirüs salgınıyla daha farklı bir şekilde yeniden sınanmıştır. Bütünleşmede, bir ‘dayanışma krizi’ ortaya çıkaran bu salgın, inşa edilen Avrupalı kimliğinin doğrudan merkezinin sorgulanmasına neden olmuştur. Avrupa Birliği’nin yaşadığı bu dönüşüm ve içerisinden geçtiği süreç; uluslararası ilişkileri açıklarken kimlik, kültür ve norm gibi fikirsel unsurların önemine vurgu yapan inşacı kuramı ön plana çıkarmaktadır. Materyal unsurlara odaklanan rasyonel teoriler ise uluslararası yapıda yaşanan dönüşümleri açıklamakta yetersiz kalmaktadır. Bu nedenle Avrupa Birliği’nin hem dünya siyasetindeki konumu, hem üzerinde kurulu olduğu temel ilkeleri, hem de kimlik oluşturma sürecinin inşacı yaklaşım çerçevesinde analiz edilmesi önem arz etmektedir.
İnşacı Yaklaşım Avrupa Bütünleşmesi Avrupa Birliği Covid-19 Pandemi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Nisan 2021 |
Gönderilme Tarihi | 9 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 11 Sayı: 1 |
-