One of the most basic human needs is the need to be accepted and approved by others. Rejection sensitivity (RD) is a phenomenon described as a cognitive-emotional information process sing tendency that causes a person to wait for rejection cues in the behavior of others, perceive easily, and react heavily to rejection (De Rubeis et al., 2017; Sommerfeld ve Shechory Bitton, 2020). In this article, the definition of rejection sensitivity, related theories, and the explanation of the biological psychological and psychosocial factors that cause rejection sensitivity, the emotions felt by people with high rejection sensitivity, how this is reflected in interpersonal functioning and how they will cope are discussed. It is considered important in terms of laying the groundwork for the studies to be carried out in the protection and development of the psychological health of the individual who is a part of the society. It is predicted that its place in the diagnostic classification and its examination in comorbid mental disorders will contribute to mental health professionals and future scientific research. Individuals with high rejection sensitivity interpret their rejection and acceptance differently than those with low rejection. People with anxious anticipation of rejection take actions that validate their anxiety. İn addition, rejection sensitivity is intertwined with some psychopathologies.
İnsanın en temel ihtiyaçlarından biri başkaları tarafından kabul görme ve onaylanma ihtiyacıdır. Reddedilme duyarlılığı (RD), kişinin başkalarının davranışlarında reddedilme ipuçlarını beklemesine, kolayca algılamasına ve reddedilmeye yoğun şekilde tepki vermesine yol açan bilişsel-duygusal bir bilgi işleme eğilimi olarak açıklanan bir olgudur (De Rubeis vd., 2017; Sommerfeld ve Shechory Bitton, 2020). Bu yazıda reddedilme duyarlığının tanımı, ilgili kuramlar, reddedilme duyarlılığına neden olan biyolojik, psikolojik ve psikososyal faktörlerin açıklanmasıyla birlikte reddedilme duyarlılığı yüksek olan kişilerin hissettiği duygular, bunun kişiler arası işleyişe nasıl yansıdığı ve nasıl baş edecekleri incelenmiştir. Toplumun bir parçası olan bireyin psikolojik sağlığının korunmasında ve geliştirilmesinde yapılacak olan çalışmalara zemin hazırlaması açısından önemli görülmektedir. Tanı sınıflanmasındaki yeri ve eş tanılı ruhsal bozuklukların da incelenmesinin ruh sağlığı profesyonellerine, ileride yapılacak bilimsel araştırmalara katkı sağlaması öngörülmektedir. Reddedilme duyarlılığı yüksek olan bireyler düşük olanlara göre ret ve kabulleri farklı şekillerde yorumlamaktadırlar. Kaygılı reddedilme beklentisi olan kişiler, kaygılarını doğrulayan hareketlerde bulunurlar. Aynı zamanda reddedilme duyarlılığı bazı psikopatolojilerle iç içedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Psikoloji |
Bölüm | Cilt:5, Sayı:9 Haziran |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |