İletişim ihtiyacının sürekli artması ve susma gereksinimi paradoksal bir yapı olarak karşımızdadır. Sessizlik, problemler ya da konular karşısında konuşmanın faydasız ve/veya tehlikeli olduğuna dair örgütte çalışanlar arasında yaygın olarak paylaşılan algıları ifade eder. Bu, merkezine insan’ı alan yeni yönetim paradigmaları ile de örtüşmemektedir. Çalışanların örgütlerine karşı geliştirdikleri bağlılık duygularının, örgütsel sessizliği de beraberinde getirmesi ise son yılların konularındandır. Bu çalışmada çalışanların örgütsel bağlılık ve örgütsel sessizlik boyutlarının belirlenerek aralarındaki ilişkinin ortaya çıkartılması ve bağlılık boyutlarının örgütsel sessizlik üzerindeki etkisinin saptanması amaçlanmıştır. Çalışmanın amacına ulaşmak için İzmir Güzelyalı Hava Lisan okulunda uygulanan 277 ankete faktör, korelasyon ve çoklu regresyon analizleri uygulanmıştır. Elde edilen bulgulara göre özellikle devam bağlılığının ilişkisel ve kabullenici sessizliği kuvvetli bir şekilde ve pozitif yönde etkilediği; duygusal ve devam bağlılığının savunmacı sessizliği kuvvetli bir şekilde ve negatif yönde etkilediği belirlenmiştir. Ayrıca normatif bağlılığın savunmacı sessizlik üzerinde anlamlı bir etkisinin olmadığı ortaya çıkmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Ocak 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 14 Sayı: 1 |