“Burada söz konusu olan ne bir binyıldan
diğerine geçerken hissedilen akıldışı sıkıntılar, ne de değişimden
ödü patlayanların ya da değişim hızından korkanların
ezelden beri ortaya attıkları, durmaksızın yineledikleri
lanetler. Benim derdim bambaşka; Aydınlanma Çağı’nın
bocaladığını, zayıfladığını ve kimi ülkelerde sona ermek
üzere olduğunu gören bir Aydınlanma yanlısının; bir
zamanlar özgürlüğün, dünyanın tamamına yayılmakta
olduğuna inanan, şimdiyse ona yer olmayan bir dünyanın
biçimlendiğini gören, eli kolu bağlı biçimde fanatizmin, şiddetin,
dışlamanın ve umutsuzluğun yükselişine tanık olan
bir özgürlük tutkununun; her şeyden önce de, aslında sadece,
pusuda bekleyen yok oluşa boyun eğmek istemeyen bir
yaşam aşığının endişeleri benimkiler”(1).
Bu endişeleri taşıyanlar için “sanat” bir pusula olabilir
mi?
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2011 |
Gönderilme Tarihi | 16 Ocak 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2011 Sayı: 5 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.