Çalışmanın amacı, Osmanlı’nın 20.
yüzyıla tarihlenen son döneminde, Türk resminde kadın imgesini saptamak ve
toplumsal anlamda kamusallığın oluşumunda bu imgenin önemine dikkat çekmektir. Kadını
sosyal yaşamın dışında bırakan geleneksel yapı Batılılaşmayla kırılırken
kadınlar öne çıkarak değişimin simgesi haline gelmiştir. Resim sanatı da bu
süreçte Batılı biçim ve teknikler doğrultusunda değişmekte, içeriği yani temsil
ettikleri farklılaşmaktadır. Yaşamı evinde geçen kadın, erken dönem Türk
resminde de çoğunlukla kapalı mekânda temsil edilir. Oysa kadının kamusal
alandaki varlığı artarken, resim sanatında da kadın figürünün temsilinde bir
değişimin olup olmadığı önemli bir sorudur. Bu çalışmada, erken Türk resminden
seçilen, kadın figürünün kamusal mekânlarda temsil edildiği örnekler ile
değişimin iki yönlü özelliği araştırılmaktadır: yani resim imgesinde hayattaki,
hayattaki değişimde de resim imgesindeki yeni yorumun izi sürülmekte, sanat ile
hayatın birbirini belirleyen karşılıklı ilişkisi üzerinde durulmaktadır.
Böylece kadının kamusal varlığına dair toplumsal algının oluşumunda sanatsal
imgenin önemi ortaya çıkarılmaya çalışılmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 22 Temmuz 2019 |
Gönderilme Tarihi | 24 Ekim 2018 |
Kabul Tarihi | 30 Mayıs 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 22 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.