Bu çalışma Absürd Tiyatro’nun önemli temsilcilerinden Jean Genet’nin Hizmetçiler, Balkon ve Zenciler oyunlarında sıkça araştırılan törensilik kavramını daha önce bu kavramla ele alınmamış Nietzsche’nin ahlak felsefesi üzerinden incelemektedir. Bu çerçevede Genet’nin kurduğu törensi yapının hem ironi ile nasıl tersyüz edildiği hem de köle ahlakına sahip ötekileştirilmiş bireylerin efendi ahlakına nasıl ve ne şekilde dönüştüğü soruları araştırılmaktadır. Genet’nin törensi yapıyı kurarken ironi ile erittiği tersyüz etme; gerçek ile oyun, oyuncu ile seyirci, oyuncu ile rol ilişkisi ve oyuncunun oyun içinde rolleri bağlamında ele alınır. Genet’nin anarşist sayılan dünya görüşü, iktidar ilişkilerini ezen-ezilen üzerinden oyunlarına yansıtmaktadır. Ritüeli çağrıştıran oyun yapısı, ezilenlerin ezen statüsüne geçmesi için ayna metaforuyla düzenlenen kurgusal bir düzlemdir. Gerçeklik yanılsaması içinde oyun sonunda ezilenler tarafından iktidar sahipleri katledilir. Nietzsche’nin efendi ve köle ahlakı içinde düşündüğü iktidar olgusu da bu yapıda birleşir. Soylu ahlak karşısında, güç istenciyle dolu köle ahlakı hınç ile iktidar sahiplerine öykünür. Köle konumundaki oyun kişileri hıncın sonucu olarak intikam alma isteğiyle eyleme geçer ve birer katil olarak varlıklarını kanıtlar. Böylece Genet’nin ezilenleri bir başkaldırı olarak ölümle sonuçlanan yazgılarını törensilik bağlamında ele alır ve oyun kişileri efendi köle ahlakını tek bedende buluşturarak sisteme başkaldırır. Sonuçta ötekileştirilmiş ve ezilen statüsündeki oyun kişileri ironi ile törensi yapı içinde Nietzscheci bir bakışla köle ahlakından soylu ahlakına geçerek gerçekleştirdikleri ölüm ile kurbanla faili tek bedende buluşturarak varlıklarını kanıtlarlar.
This study examines the concept of ritual, which is frequently explored in the plays of Jean Genet, in particular in The Maids, The Balcony and The Blacks. Genet was one of the important representatives of the Absurd Theater, but the concept of ritual has not yet been analysed through Nietzsche's moral philosophy. In this context, the questions of how the ceremonial structure established by Genet was reversed through the use of irony and how and in which way marginalized individuals with slave morality turned into master morality are investigated. The eversion Genet has minimized through irony while forming the ceremonial structure, is approached in the context of the relationships between reality and play, performer and audience, performer and act, and the performer’s roles within the play. Genet’s anarchist worldview is reflected in his plays through the power relations between the oppressor and the oppressed. The play structure, which is reminiscent of a ritual, is a fictional plane organized by the mirror metaphor for the oppressed’s transition to the oppressor’s position. In the illusion of reality, the power holders are killed by the oppressed at the end of the play. The power phenomenon Nietzsche considered within master-slave morality is also merged in this structure. Against the noble morality, the slave morality claims to rancorously emulate those in power. The characters in the slave’s position in the play seek revenge and vindicate their existence as murderers. Thus, Genet handles the destinies of the oppressed as a kind of rebellion which has resulted in death within the context of ceremonialism, and the characters of the play revolt against the system by bringing the master-slave morality in one body. As a result, the marginalized and oppressed actors prove their existence by bringing together the victim, perpetrator and the death in a single body that they perform by shifting from the slave morality to the noble morality with a Nietzschean perspective in a ceremonial structure with irony.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 9 Temmuz 2021 |
Gönderilme Tarihi | 18 Şubat 2021 |
Kabul Tarihi | 8 Mayıs 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 26 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.