Fact-checking/verification platforms that have taken on the task of combating disinformation in the digital world are seen by some as guardians of truth. However, their operations, functionality, and the grants and funding they receive from international organizations are also subject to criticism. In this study, fact-checking/verification platforms are approached from a political economy perspective, and the issue of whether the grants or funding they receive influence their policies while 'determining the truth' is opened for discussion. Within the scope of the study, the grant relationship between the Doğruluk Payı platform and the Consulate General of Sweden is examined based on the gatekeeping model. In the study, 12 fact-checks related to Sweden on the Doğruluk Payı platform are analyzed using the qualitative content analysis method. It is investigated how Doğruluk Payı applies a 'selection' process for content related to Sweden and whether these fact-checks contribute to creating a positive image of Sweden in Türkiye or prevent a possible negative perception of Sweden. Indeed, as a result of the findings, it has been determined that the platform does not clearly specify the filter it applies when selecting content. Additionally, it has been understood that the majority of these fact-checks are of a nature that would prevent the formation of a negative perception of Sweden in Türkiye. This is an important indicator, as five out of the twelve contents related to Sweden have a religious context in Türkiye, where a large number of Muslims live. Additionally, fact-checks that could contribute positively to the image of Sweden have also been found.
Fact-Checking Verification Platforms IFCN Consulate General of Sweden Funding and Grant Programs
Kendilerine dijital dünyada dezenformasyonla mücadele etme görevi biçen teyit/doğrulama platformları, kimi kesimlerce hakikat bekçileri olarak görülse de işleyişleri, işlevsellikleri ve uluslararası kuruluşlardan aldıkları fon-hibe destekleri üzerinden eleştirilerle de karşı karşıya kalmaktadırlar. Bu çalışmada da teyit/doğrulama platformlarına ekonomi politik açıdan yaklaşılmakta ve aldıkları fon veya hibelerin ‘hakikati tayin ederken’ platformların politikalarına etki edip etmediği konusu tartışmaya açılmaktadır. Çalışma kapsamında eşik bekçiliği modeli temel alınarak Doğruluk Payı platformu ile İsveç Başkonsolosluğu arasındaki hibe ilişkisi sorgulanmaktadır. Çalışmada nitel içerik analizi yöntemi kullanılarak Doğruluk Payı platformunda İsveç ile ilgili yapılan 12 teyit analize tabi tutulmuştur. Doğruluk Payı’nın İsveç ile ilgili içerikler konusunda nasıl bir ‘seçme’ işlemi uyguladığı ve söz konusu teyitlerin Türkiye’de olumlu bir İsveç imajı oluşmasına katkı sunacak ya da İsveç ile ilgili oluşması muhtemel olumsuz bir algının önüne geçebilecek bir nitelik taşıyıp taşımadığı araştırılmıştır. Nitekim bulgular neticesinde platformun içerikleri seçerken nasıl bir süzgeç uyguladığını açıkça belirtmediği saptanmıştır. Ayrıca söz konusu teyitlerin büyük bölümünün Türkiye’de İsveç’e yönelik olumsuz bir algı oluşmasını engelleyecek nitelikte olduğu anlaşılmıştır. Zira Müslümanların yoğun olarak yaşadığı Türkiye’de, İsveç ile ilgili 12 içerikten 5 tanesinin inançsal bağlamlı olması bunun önemli bir göstergesidir. Yine İsveç imajına pozitif yönde katkı sunabilecek teyitlere de rastlanılmıştır.
Doğruluk Payı Doğrulama Platformları IFCN İsveç Başkonsolosluğu Fon ve Hibe Programları
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Yeni Medya |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 25 Aralık 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 26 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 20 Temmuz 2024 |
Kabul Tarihi | 3 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 17 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.