İnsanoğlu
varoluşundan itibaren ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla bitkilerden çok çeşitli
şekillerde faydalanmıştır. Dünya genelinde gıda olarak tüketilen yabani bitki
türlerinin 10.000’den fazla olduğu tespit edilmiştir. Türkiye toprak ve iklim
çeşitliliği sayesinde zengin bir floraya sahiptir ve bu sayede pek çok bitkinin
gen merkezidir. Özellikle ilaç ve gıda sanayisinin ana materyallerinden olan
yabani bitkiler, yiyecek olarak da kullanılabilmekte ve ülkemizdeki dağılım ve
kullanımı farklılıklar göstermektedir. Ülkemiz bitkisel biyolojik çeşitlilik
açısından dünyanın en zengin ülkelerinden birisi olmasına rağmen çeşitli
olumsuz sebepler nedeniyle biyolojik çeşitliliğin azalmasıyla karşı karşıyadır.
Dünya doğal kaynakları koruma birliği verilerine göre dünyada 15.000 civarında
tıbbi bitki türünün nesli yok olma tehlikesi ile karşı karşıyadır. Tüm dünyada
toplam floranın %13’ünün neslinin her geçen gün tükenmekte olduğu tahmin
edilmektedir. Bu bitkilerinde %22-47’sinin neslinin yok olma tehlikesi altında
olduğu belirtilmektedir. Doğal kaynak niteliğindeki bu zenginliklerin
sürdürülebilir yönetimi gün geçtikçe önem kazanmaktadır. Çünkü her geçen gün
dünya üzerinde bitki ve hayvan türlerinden 3 türün nesli tükenmektedir. Son
yüzyılda Dünya 30.000 bitki türünü kaybetmiştir. Doğal florada kendiliğinden
yetişen bu yabani bitkilerden geleneksel olarak tüketilen, tıbbi amaçlı olarak
kullanılan, ihracatı yapılan birçok bitki halen doğadan toplanarak elde
edilmektedir. Dolayısıyla sürekli doğadan toplanmak suretiyle ihracatı yapılan
ve iç piyasaya arz edilen bitki türleri giderek yok olmaktadır. Tüm bunlar
dikkate alındığında ülkemiz ve dünyada doğal ve genetik bir zenginlik olan
yabani bitkilerin neslinin tükenmesinin önüne geçilmesi, gelecek kuşaklara bu
zenginliğin eksiksiz bir şekilde aktarılabilmesi ve bu konuda bir farkındalık
oluşturulması için çok geç kalmadan gerekli önlemler alınmalıdır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Ziraat, Veterinerlik ve Gıda Bilimleri |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 3 Eylül 2019 |
Gönderilme Tarihi | 21 Mart 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 24 Sayı: 2 |